tahta atmeraklı ellerimde demirden şiirler kaç anlamlı balık çıkardı deniz diplerinden açıldıkça açıldım sularında sevdanın... gözlerimin ucunda göçebe kuşları aklıma yuva yaparken ne büyük bir sessizlik bıraktı giderken koyulaştı iyice karanlık aşk ve su atlar gibi içime dizginli nabzım ileri/geri masada kağıttan dağlar saçlarımı tarar rüzgara karşı odamda bulut yankısı düşlerin aynası az sonra içinden geçip su vereceğim saksılara ki gürültüsü dinsin şehrin... biliyorum kızgın kayaların üstünde zeytin ağaçları derin sessizlikle ruhuma yapraklarını atar tutunmak ve yürümek zamanın belleğinde yaklaşan gemiye ah çocuklar da büyüdüler renkli mürekkeplerle elimdeki topu filenin arkasına göndersen toz/duman aydınlık gölgelerin çardağında ise oturmuş yazgı çekin gülüşünü mavinin koca duvarlara söyle şarkımızı tahtadan at hasret gömleği giyen ağaca uyudum/ uyandım uzun/uzun yüreğimde telli saz ki,mutluluk burada değilse hiç bir yer bizim değildir geçtiğimiz sokak bağrına bastığın çocuk şuramdaki nefes ve hep bilirim ki dua gökyüzüne açılmış güneştir |
Beğendim…
……………..…………………. Saygı ve Selamlar…