En Acı Renk
Suyu ters akan nehir
İsyandır kadının yarasındaki dağa Geceyi ürkütmüş Bir hıçkırık kuşudur gözleri Ah ateşin bedelini sordular Saçlarındaki acıyı göstere göstere kadın Küle dönüp koynuna giriverdi Ters akan ömrünün. Ne vakit bir sokak bulsam Çıkmaza gebe karanlık taşır karnında Yüzümü sürüp kutsal iç çekişlere Kadına dönüyorum apansız bir şiirde Onu arıyor, onu soruyorum İnançtan soyutlanmış bütün hikayelerde Onun sesi suda boğulmuş diyorlar oysa Kirli bir çığlık gibi ömrünü kemirince vakit Ve gençliği, terk edilmiş bir acı gibi Dudağında ölüverdi ansızın. Işığına ihanet bir vakti hüsranım işte Kadının kum saatinde yaşlı bir zerre. Düşlerimden sökülmüş bir mevsim uykusu Uzun uzadıya aktı aforizmasından gecenin Sonbahar çok güzel dururdu hüznün kanında Buydu aklımda kalan pasın tek çivisi Ve fakat Gözyaşları ılık bir kırgınlık bıraktı göğsüme Gider ayak bir uçurum Gider ayak kalbimden öpmüş çılgınlık. Sonsuzluğun kamburunda ıslak bir sızıyla Sarsıldı kadın, yıkıldı dünyamı ayakta tutan hiçlik Kadını ruhuma dua eyledim, Eyledim ki bir sevda doğsun yeniden Kahrın gelmişini geçmişini unutarak Şimdi gri bir haritanın kırışıklığında Yalnız başıma doğduğum gibi inatla Yalnız başıma ve tutunmuşlukla Ölebilmek ne acı renk Allah’ım! Nedim KARDAŞ |
Sarsıldı kadın, yıkıldı dünyamı ayakta tutan hiçlik
Kadını ruhuma dua eyledim,
Eyledim ki bir sevda doğsun yeniden
Kahrın gelmişini geçmişini unutarak
Şimdi gri bir haritanın kırışıklığında
Yalnız başıma doğduğum gibi inatla
Yalnız başıma ve tutunmuşlukla
Ölebilmek ne acı renk Allah’ım!
her dizesi ayrı bir şiir..muazzam
saygı ve selamlar..