uykunun kafesibaşıboş akan ırmakları daldırmayın geceme üstüme rüyalar satır satır işlenirken çelikten iz en derinlerim uykulardayım herkesin değil yalnız senin saçına konan elinin değdiği zamana en güzel yüzün sürülsün diye yılları topluyorum Ey sonsuz çocukluğum büyüdüm atlarla yolculuk yaptım yarı uyanık uykularımda evliya ateşi üşüsem ne olur ki toprağa bastığın sıcaklıkta ısınır tabanlarım buğu bir gök yıldızları üstüme dök düşteyim gömlek gibi giyerken sevdanı göğsümden bir ah çıkar kaç kartal vurulur uçurumlar azalır dal uçlarında elma kokusu ki ağaç da rabbe şükreder kendi kalabalığımın görkemli yalnızlığı özlemle dans eden gözyaşlarım var benim üstüne alınmasın hiçbir sokak ve cadde içime gittim üstelik silkeleyip belleğimi dudaklarımı gülüşüne ekledim sana yaptığım güneşleri ortanca saksıları gözlerimi getirdim sar beni ödüm kopuyor göremezsem seni bir balığın koynuna sarılıyorum onla bir düşüyorum dalgadan denize sevgi öldü diyenlere inanmayın terli yapraklara düşen fısıltı yağmuru nefesim |
Sevda yüce ve böyle bir şey... Sevdalı duyguları kana kana içen bilir…
Kaleminize ve gönlünüze sağlık…
.................................................... Saygı ve selamlar..