Çürük kafesBağırmadan Susmaların eksikliğine düşercesine daha çok Değişebiliriz... Aşkın yörüngesini keşfetmesi gibi Kuytulara düşen ışınsal Işçilik.. Karanlığa sinmiş fırtına kuşlarının sesiyim -kurtar beni- Köklerim inceliğe değer veren Derin melodi.. Seviş Ölümsüzlüğün sevdayla uyumu Güçlü kuyuların kalbinde Korkmaya gerek yok Kır çürük kafesini Gideceğine yakın. Ressamın yorgun çizgilerinde Özel doku Sadece.. Rüyalara inen melek Kalbin basamağında gök senin Hiçliğe inmez tükenmez kalem Bak! Nasıl barış türküleri söylenir Ikindi öncesi varlığım. Sırra direnen kör pranga vurmaz Güvercini en çıplak yerinde Seviyorum. Ki, Kayalara çarpması hayal Şahlanan atın.. Daha sonra Gökyüzünün gece nöbetlerinde Denizin derinlerine giren mavidir Avuçlarım Vur! Kireçlenmiş sessizliğin özüne Sıra sıra. Edebi bir kalemle boşaltırken Arı/kan damarlarımı can’a Elifsel düşler çekilir mi Boşluğa. Senle Uzak kalacağım zamana güneşler diktim Öp renklerini dudaklarımın Ihtiyacım var. |