birden bir hal alıyor saçlarıngörünen köyün istemediği bir şey gibiyim ! az edebiyat yapıcam sakin ol, matematik bile olabilir. kendimin farkında değilim, bir şey çarptı beni şuursuzum. -daha dün gece mutluluktan parlarken suratım, gündoğdu umutsuzum. kim bilir belki de kendi şansıma uğursuzum. çabucak tükeniyor sözler garip mi garip eller titrerken adımlar koşarken umarsızca birden bir hal alıyor saçların saçların diyorum hani tel tel sakladığım. -bir ömrün en güzel anını kekremsi bir tat ile tatile gönderiyor sözlerin susuyorum diye suçlu düşüyorum hiç bilmiyorsun seni gördüğümde ben ben oluyorum hiç bilmiyorsun gün gün eriyorum. kendim ellerimle dikiyorum en mutlu güne kıyafetimi koyup baş ucuma günlük zerafetimi dudaklarından tövbeleniyorum -çatık kaşlarından düşen yıldırımları durup durup kızdığın yarınları yok yere kırdığın umutlarımı öyle de olsa seviyorum neyleyim ya dilimde yara var kelimeler kanlanıyor ya sende yorgun bir kuruntu her kötülük sana beni hatırlatıyor. kuşağımın vakti doldu dolacak bu cihanda örselenmiş bereketler başkalarının olsun bir kelime ile düştüğüm bu yolda dilediğin her mutluluk senin var saydığın her acı benim olsun. "ilk defa orta yerimden parçalandım bugün ve ilk defa mutsuz sonumun mutluluğunu gördüm" keyfe keder sözlerle konuşmaktansa bir ömür lal olmak evladır. anlatsam anlamak değil derdin dinlesem kelimeleri yutuyorsun -bir gün en derinden bir söz veriyorsun sonra o en derinde unutuyorsun. "sana verdiğim cümle sözlerim ruhum bedenimi işgal ettiği müddetce nefes nefes şehadetimdir..." İsmail Yılmaz |
Metal yorgunları yönetir bizi
Kondonsötör bozuk parça bulunmaz,
Direncin değeri düşüktür dizi
Bu aletle asla menzil bulunmaz.
---- 1.07.2017 – Tozkoparan / İstanbul
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ - İstanbul