boyum yetmiyor rüzgarın estiği yere.avucumda bir ömrün matem tutanakları, düşlerimde efsunkar bakışların. beni yanına alsana ! bıktım yalan hayatların küfesinde uyumaktan. seninle bana bir parça düşmez unutmaktan... sen maviye muhtaçsın, ben zifiri karanlığına gözlerinin. can çekişe çekişe sevdim seni bilirsin, bilirsin ilmek ilmek sana kördüğümümü. -sar kokunla bir yanımı, ben onu dört yanım ederim. nefesin linç etsin varlığımı tutarsızca, yokluğunu taşlasın ebabil kuşları. bir müebbet bulalım ortak, ölesiye hüküm giyelim... "uzasın mesafeler saçlarının kokusunu bilirim, fizana da gömseler kalbimi bir tek seni severim." tenine terkettim bedenimi, kızıl kuytularda biriktirdim öykümüzü. içimden sızmış şiirler döktüm pencerene, hepsi sana yazılmış sözler. her bir zerrene, her bir hücrene... parmak uçlarımda duruyorum, boyum yetmiyor rüzgarın estiği yere. bazen bir merhaba müjdeliyorsun, sırım gibi delikanlı oluyorum bilemezsin... bazen düşüyor dudaklarından bir kaç kelime, her yerime neşter vuruyor sesin. -aslında farketmiyor sevgili sussan da konuşsan da, var olsan da yokmuş gibi dursan da, fethedilmiş bir şehirde kılınan, ilk namaz gibi seviyorum seni... "eskiden her gün bayramdı bana şimdi sadece seni gördüğüm gün." İsmail Yılmaz |
"eskiden her gün bayramdı bana
şimdi
sadece seni gördüğüm gün."
Gün gözlere vurunca ışıltısını hissetmemek ne mümkün.
Muteşemdi...
Sonsuz tebriğim ve saygımla...