zaman bir kuş kafesinde
Ezmeyeceğimi bilsem bir karıncayı
şöyle toprağa uzanasım var maymundan geldiğimiz hikaye bu kadar içimizdeyken buğday başakları susuzluğunu giderir harran ovasında yeri eşen bir yıldız masallar henüz taze geceye karılır başım dumansa var bir sebebi nuh nebi’den kalma değil midir emektar şarap şarap ki yağmur çöl kumlarının serinliği… karanlıkla koklaşan göz bebekler türkü türkü kırpışır “ nehre yaslanıp baş aşağı koşan bir yaşlı ağaç…” sahi saat kaç aşksız kaldığımdan beri zaman bir kuş kafesinde harran ovasında bir yıldız çözüyor göğün düğmelerini gözlerim yol çekiyor kalbim uyan artık gönül gençyılmaz |