Okuduğunuz şiir 1.2.2017 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Delinin Biri Bir Gün / Kelebek Kanadından Elbise Dikilmez
“ Bir delinin şiirini okumak intihardır Çıldırmış olmalısın !“
I. Her şiiri günah sayanlarla tüm şehirleri yalnızlar için ayak bağı görenlere lafım İntihar etmenin daha değişik yolları var Şiirler ve şehirler masumdur İftira atmayın …
II. Gidenlerin ardından küfür sektirenlerle cümleleri ağzında sakız gibi çiğneyenlere lafım Bazen bir cümle bir kelime değil bir harf - herhangi bir harf- dikilir karşına da değişir kıblen ve uyanırsın
Küçük yumrukları küçümseme Ringde kalırsın …
III. İbret için sessizliğe gömenlerle mimiklerini silah gibi kullananlara lafım Cehennemde olsa en kötü azap yollarından olurdu bu iki davranım Şükür ki kıyametin var daha vakti ve şahidim doymadı henüz amel defterleri Vallahi ve billahi …
IV. Malum / meçhul arasında başıboş dolananlarla sahv / sekr arasında ipin ucunu kaçıranlara lafım Elimi gönlüne sokup kim var diye baktığım ve aynadaki suretten gözlerini kaçırırken yakaladığım kişilere koynumu açtım ki çıldırmışçasına kendilerini sabitliyorlardı kullanışsız tasmalarla Şişelerin dibine ya da gözyaşlarına Çırpındım Kelebek kanadından elbise dikilmez … diye Anlatamadım …
V. Her kuruşunu hesap edenlerle son kurşunu kendisine saklayanlara lafım Kendi gözlerinizi çıkarıp kör oldum diye bağırmayı bir kenara bırakın Ne masallar ciddiye alınır ne de her rüya yorumlanır Tanrılarınız aşkına Sinek ikiliden papaz yontmayın …
VI. Hüznünü kahkahasının ardına gizleyenlerle karanlığı ağlamak için fırsat görenlere lafım Yarım bırakılmış cümleler üzerine hayal kurmaktı günahınız ! Ve acıkmış tenini doyurmak isteyenlerin kusurlu vicdanına sır saklamanız Bir günahı araklayıp geçmişten tövbeden beri gibi sunmak elveda için bahane arayanların işiyken Fallara inandınız
Şimdi Yarım bırakılmış cümleler ile örtün üzerinizi …
Özgür SARAÇ / Râzı 31/01/2017 Denizli
belli ki seçki kurulu da çıldırmış :-) teşekkür ederim ...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Delinin Biri Bir Gün / Kelebek Kanadından Elbise Dikilmez şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Delinin Biri Bir Gün / Kelebek Kanadından Elbise Dikilmez şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Uzun zaman olmuştu sıkı bir şiir görmeyeli Bir şeyler aslında çok şeyler anlatan tüm dizelerini alıp elekten geçirmeye mecalim olmayacak Bir kaç mısrayı alacağım değerli Şairin müsaadesi ile
Merhaba şiir; Sahv veya suhuv/sahve ise sarhoşluğu geçmek, aklı başına gelmek, ifâkat, ayılmak, sâhî/huşyar, sarhoşluğu geçmiş olan, ayık manasında Sekr, herhangi bir alkollü içkiyi içip kendinden geçmek ve sarhoş olmak; sahv ise sarhoşluğun geçmesi hali Sarhoşluğun en belirgin niteliği sarhoş olan kimsede, sarhoşluğu oranında akletme ve şuur halinin, temyiz özelliğinin kaybolması İşte bu özelliği sebebiyle dinî anlamda muhabbet ve aşk duygularıyla dolup heyecanlanma ve galeyana gelme hali de sarhoşluk haline benzetilmiştir. Çünkü şiddetli sevgi, aşk ve coşku da belli ölçüde sâlikin fikretme ve muhakeme niteliğini ortadan kaldırır. Bundan dolayı bazen Allah âşıklarına mecnûn ve divâne dendiği de olur.
Seni sevenlerin ola mı aklı Bir dem usluysa her dem delidir.
Sûfîler, başlangıçtan itibaren İlâhî muhabbet, aşkla ilgili his ve heyecanlarını dile getirmek için şarab (hamr, mey, bâde) ve sarhoşluk/mestlik terimlerini mecâzi olarak kullanmışlardır.
Hakk Teala, huzuruna gelen Ma’ruf Kerhî’yi meleklerine şöyle tanıtmıştı: “Sevgimde sarhoş olan bu er bana kavuşana dek ayılmaz.” (Kuşeyrî, Risale, 61) Sekri esas alan bir tasavvufî hareketin kurucusu ise âriflerin sultanı olan Bayezid-i Bistamî’dir.
Sekr, kuvvetli bir vârid/tecelli sebebiyle sâlikin duyarlığını yitirmesi ve kendinden geçmesi; sahv ise kendinden geçme halinden sonra hislerine dönmesi halidir. (Kuşeyrî, Risâle, s. 217; Tarifat).
“Âşıklar, söyledikleri sözlerden dolayı kınanmazlar.” (Kuşeyrî, s. 625)
Sekr, fenâda fenâ; sahv, bekâda bekâ Sahv, sekre göre olur. Sekri Hakk’la olanın sahvı da Hakk’la olur. Sekre nefsin hazzı katışırsa sahve de karışmış olur. Sahv halinde Hakk üzere olan sekr halinde İlâhî koruma altında bulunur. Sekr ve sahv bir anlamda fark haline işaret eder. Sahv, sekrin üstündedir, bast makamına uygun düşer. Sekr Hakk’da, sahv Hakk ile olur. Sekr ve sahv kulun sıfatlarıyla ilgili bulunduğundan bir tür perdedirler, kul beşerî sıfatlarından fânî olunca bu perdeler de kalkar. Hakikat sultanı tecellî edince ne sekr kalır ne de mahv. Tıpkı güneş doğunca yıldızların kalmaması gibi. (Kuşeyrî, s. 218) “Rabbi dağa tecellî edince Musa kendinden geçip yere düşmüştür.” (A’raf, 7/142)
Erenler aşkına … Sanman bizi kim şîre-i engûr ile mestiz Biz ehli-i harâbattanız mest-i elestiz. Rûhi Bağdadi
Çün beni bezm-i ezelde eyledi ol yâr mest Ol cihetten görünür bu çeşmime deyyâr mest Şöyle mestim tâ kıyametten dahi hûşyar olmazam Çün beni vahdet meyinden eyledi ol yâr mest S. Nesîmi
Bu bizim işretimiz oldur bu lezzetimiz? İçip esridiğimiz ışk şerbeti gölüdür Yunus … Şükür ki kıyametin var daha vakti ve şahidim doymadı henüz amel defterleri Vallahi ve billahi …
Çok girmeyeceğim bu kısma kalem ilahiyat kökenli ve ben bir ilahiyatçı ve kelimeleri yerli yerinde kullanan bir kalem ile bu konuyu tartışmayacak kadar akıllıyım :) Diyerek; "Kıyamet vakti hakkındaki bilgi ancak Allah katındadır..." (Lokmân 31/34). "Sana kıyameti, ne zaman gelip çatacağını soruyorlar. De ki: Onun ilmi ancak Rabbimin katındadır. Onun vaktini O'ndan başkası açıklayamaz. O, göklere de yerlere de ağır gelmiştir. O size ansızın gelecektir. Sanki sen onu biliyormuşsun gibi sana soruyorlar. De ki: Onun bilgisi ancak Allah katındadır. Ama insanların çoğu bilmezler" (el-A‘râf 7/187).
Şairin kıyameti gibi hani küçük olandan eyvallah ... Fallar ve üflenen düğümler yeminler ve ahitler Bu konuya girip dağıtmayacağım ve uzadıkça uzayacak rahatsızlık vermem istemem sayfaya
Ve sinek ikili bahsi :) Oyun müptelası olduğum zamanlardan hatırlarım sinek ikili 52 lik destenin en enteresan ve gizemli kağıdıdır Argoda değersiz insanları kasteder o ayrı yalnız bazı oyunlarda oyunu başlatan kağıt iken bazılarında alınır oyun dışına konur pişti de iki puanı ile karo onluya ve valeye kafa tutar :) ... Bu derinlikte insanı deli yapar yapar da atın iyisine doru insanın iyisine deli derler bu coğrafyada
Diyerek ve burada keserek sürç-i lisan ettiysek affola şairin hoşgörüsüne sığınarak Merhaba şair
Tebriklerim gün için ve şiirin derinliğincedir Saygılarımla…
şair kimi kendi hayatını da karşıtını da yaparak yaşayarak öğrenir kimi de kendisine birileri söyler tanımlar öğrenir ben ikisini de yaptım durduğum noktayı da karşıma aldıklarımın durduğu yeri de kendim içeriden öğrendim o yüzden tasavvuftan kinge kadar yelpaze geniştir ve iyidir delil de ... karıştırmak karışarak akarak duracağın yeri bildikten sonra iyidir iyi :-) öz diyorsun ya hani öz ü bozmamak sır bu sanırım ... tekrar teşekkürler şiirler kimin kulağına ne fısıldıyor merakımı gideren her iki yorum için özellikle ...
Dekkak'dan Kuşeyriye bir Sûfi ahlakı özü tasavvufun aşkın sözü bildiğinizi biliyorum ve fisusul hikem belki en tartışılan konu ve tasavvufun zirvesi öz dedik kabuğuna isyan eden kafa tutan bir öz uzaymayacağım bu sefer:)
:) ve king evet oyunların kralı batak kralların oyunu king derler:) belki birgün bir yerde kimbilir
tasavvuftan kinge suçlu benim çok karıştırdım hep derim bizi tanımayan kendini deli sanıyor diye:)
rahatsızlık ne demek bilakis inanılmaz mutlu oldum katkınıza
kalem ilahiyat kökenli -o derece mi belli :-) - ve her gün küçük kıyametler döküyor kafasından aşağıya :-)
sinek ikilisi evet ama değer görmeyen tarafı bu kez kafa tutmasın diyerek kolunu kanadını da kestim :-) pişti demişken muhabbetine bi king fena olmazdı hani
derinlik deli yapar da derinlik belki ama hiçlik kesin
Yarım kalmış cümlelerin farkındalığı, emek, özen, zaman, irdeleme ve kudret ister. Kişiliği şöyle bir silkeleyip kendine getirmeyi amaç bilen didaktik şiirinizi kutlarım. Selam ve saygılarımla.
yarım kalmış cümleler .. hayaller .... kişilikler .... hedefler ... aşklar ... nefesler ... neredeyse gölgeler bile yarım bir tek deliler mi tam olan tamamlayan
Didaktik duruş, hikemî tarz ne zaman hislerle ifade edilse ortaya bu zor şiirler çıkar. Şathiyye, tariz nicedir canlanmadı. Cümlesinin ruhu burada ayan-beyan.
aynanın karşısında gözlerini kaçıranlar yarım cümleler kurabiliyor ancak o kadar çoğuz ki birbirimizin yarım cümlelerine tutunup hayal kurabiliyoruz belki de kimimiz kimlik dikenlerden yakamızı kurtarmak için yarım cümleler kuruyoruzdur belki de ...
Olaylar karşısında; bazen kendini unutacak kadar boş vermeyi istese de insan, ibret alabilmek için düşünmek gerek. 'Düşünmek, öfkede bir incelme yücelme sağlar.' Anlamak içinse "Bazen de susmak gerekir, duymak için"
Güzel şiirli dileklerimle Kutlarım.
Çok çok Beğendim.
…………………. Saygı ve Selamlar…