Çölümün kızıl kumı
.
içimin acı suyu derinimde inleyen , daralan kuyu kimselerde bıraktığım iğne oyalı zaman geri saydım kendimden beri yine sana geldim. boynumun hamallığı gözlerinin ağırlığı içimi yere koydum , kaçtım bundandı arkaya bakma telaşı biliyorum hiçbir yaz koyamaz yerine aynı güneşi aynı yağmurlar inemez alnıma unuttuklarım, hatırlatamaz bana kendimi şimdi nereye yazsam duyulmaz sesim zamanın kestiği yerler acımaz ölüm sanki yalnız başkasına çöl kumundan dağ yapılmaz. öğrendim; denizin yalnızlığını mavinin dağılan mürekkebini uçucu, parlak ve saydam konan ve havalanan zaman ve başkasının sırtında özgürlediğim kanatlar koyu bir yakuttu, içtim suyu ateşi koydum ellerinin yerine uzağında ısındım, üşüdüm paslı bir geceye değdi dilim kaç zehirli kelime yutkundum. her şey nasılda düzenli, kesintisiz yeniden gündüz, yeniden gece yine kaldırım yolculuları azalan ve çoğalan sessizliği ile şehir penceremin dibinde al bu dudağımın mührüdür , öpülecek mektuplar kalmadı çünkü eskimeyen bir şey kalmadı kımıldamadan duruyor rüzgara çölümün kızıl kumu . |
Heyecanlı anlatımlarda güzel ve bol beğenilecek şiirler…
Şiirinizi çok beğendim…
………………………….. Saygı ve Selamlar