s/aklımdakiler
(I)
koca bir kıta koptu göğsümden nedendi,nasıldı,revâ mıydı diye soramadan hazırlıksız ve bol sağanaklı bir de deniz götürdü benden mavisi az, grisi bol,derin mi derin geride yerle yeksân bir sevda ve dört yanı hüzün ada/m kaldı yürekte... (II) sabahına uyandığım kör bir gecede doladım saçlarımı fikrinin zincirine doyamadım yine de koynunun hançerine yüreğimin nârında aklımın ucundasın yâr hadi artık düşsene düşü/versene… (III) içimde haylaz bir çocuk, kurtların kemirdiği zavallı dünya elimde neye dokunsam geçiyor benden alıp başını gidiyor tenden duruşum yorgun nağme gidişim suskun bülbül varlığım ayrı hezeyân ya neyse… katlime fermandır yokluğu bir bilse… (IV) döne döne hâr ettiğim toprağımsın sen ömrümü tavâfına adadım semâhımdır gül çehren hangi yorgun vakittir çalınır tenhalığı kapımın bölünür ibadetim;affet Tanrı’m! Varlığın içimde kara delik tenime bulaşan leke yokluğun kaç secde gerek affedilmeme elverir artık;yıka beni zemzeminle… (V) kafilesi yürüyor üstüme hasretin gözümdeki perdeyi yarıp geçiyor yırt yüzümün dağlarını parçala şakağıma vuran acıyı dudaklarım sana akan ırmaktır susa/r olmazlığında yeni bir dünya yarat artık yeryüzüm ellerin olsun sonra… (VI) arsız bir çocuktum ben dehlizlerde büyüdüm;kesildi soluğum gonca güller vardı duvağıma ilişen öyle çok kanadım ki tül tül döküldüm içime ey benim gitmelere yakın duruşlum! ömrümden bin gül takvimden ömrüm düşüren! kapandığım kapılar kaldı sade bilesin ardından üşüyen… savaşçı (ö.t) |
dehlizlerde büyüdüm;kesildi soluğum
gonca güller vardı duvağıma ilişen
öyle çok kanadım ki
tül tül döküldüm içime
ey benim gitmelere yakın duruşlum!
ömrümden bin gül
takvimden ömrüm düşüren!
kapandığım kapılar kaldı sade
bilesin
ardından üşüyen…
Tek kelimeyle klâsik olacak ama muhteşemdi ŞİİR...
Sevgilerimle...