devrik aşkellerinin taşrasında kıvrılan düşleri lodos yemiş kavruk bir çocuğum avcum yüzünün coğrafyasında durmaksızın yol almakta ki düşsün masken bu oyunda düş/müşken ben… bir zaman aşkı giyindim çıkarmadım üstümden sen,soyundukça benden bulurum sandın belki kaybettiğin ‘ben’ini medet umarak tenden ki heyhât! geceler bilirim aydınlığa öykünen… muhtıra veriyorum! artık gelme yanıma köprüleri attım ben mayınları döşendim yakındır infilâkım! kaderin ihmâli yürek ihlâli bir kadının ihtilâlidir bu dizeler duyun! darbe oldu içimde ele verdim kendimi güneş doğdu üstüme vaktidir atın zindana bu devrik aşkı vurun zincire! savaşçı (ö.t) |
Ne çok yorum yazılmış bu şiire. :))
Dürüstçesi, bu şiire yazık etmişsin şair. Çok güzel başlayıp çok dağınık bitirmişsin.
Fikri, sesi, duygusu, girişi çok güzel.
Sonradan şiirden biraz uzaklaşmış, bir mektuba, hata bir mesaj notuna, "darbe bildirisine" dönüşmüş.
:)
Şakası bir yana, güzel başlayıp yolunu kaybeden bir şiir. Fakat her şiir kendini tamamlamaz ki zaten..
Böyle yarım yarımlar, böyle kırık dökükler, buluşur, birleşir, sonradan bambaşka bütünler bulur.