Açlık
Ekmeğimde kan pıhtısı,
Zalimler doyurunca Göz açlığıdır dünya sevdiğim Yüreğime kurulmuş sofrası ayrılığın Düşmanım bıçağını biler açlığımla. Ölümün bahçesinde gülüşüyor çocuklar Mayınına basıyor büyümüşlüğün umutcuklar Açlığım kokuyor bütün babalar Avuçları duadan nasır yumağı Kötülük yüz yılıdır bu, ayrılıklarla kutsanmış Ah düşmanım alışkanlığım olmuş Suyumda kan kokusu, çiçekte sevecenlik Zalimler bir bir vuruyor çiçeği ve suyu Kirletiyor sesimi düşmanım açlığımla. Her şeyi bilen ama kendisinden habersiz bir filozofun bahçesinde Gülüşüyor çocuklar Gülüşü düşen diğerinden koparıyor bir parçacık Hayat zalimin gölgesinden teğet geçip Kanın soyunda yeşeriyor, kansızın terk edilmiş bedeninde Ne zaman güneşin hoş geldiği yerde bir çocuk kayıp düşse Ağlıyor içimi emanet ettiğim anneler Babalar açlık taşıyor küçük yaşam sebeplerine, Yaşlanıyor cinayetleri zalimin Ölmüyor, iyi olan her şeyden başka Açlığın kötü yanıdır diyor buna sevdalı kalbim. Kıyımın ortasındayım, sesimi çalıp gitmişler Dokunarak anlaşabiliyorum, yaralarım insani Düşüncelerimi kağıda veriyorum, gemi oluyor Yüzüyor anlamsızlığın gözyaşlarında İnsanlar ağlayınca mezarlıklar, tanrı ağlayınca ölü çocuklar gelir aklıma Ah çocuklar diyorum nasıl sığıyor mezarlıklara Açlığımın gölgesinde zalimin kırbacını duyumsarken Yaralarımla öpüyorum ayak uçlarını Özgürlüğün sesini alıp gitmişler Hüznümle anlaşabiliyorum, nefretim insani. Ekmeğimde kan pıhtısı Namussuz doyurunca Yaşamak süslü bir uykudur sevdiğim Uyanınca ölüyüz, yanlışı olmayan yanmış bir coğrafyada Gönlüm bu zülme diş biler, düş sürer çocukların ömrüne Açlığım biter. Nedim KARDAŞ |