Ebela
Duydum ki
Haşredilecekmişim yokluğuna İpe sapa gelmez isyanlarla ördüğüm şu saydam gölgem Yaktığın ateşe meyledecek Duydum ki Ebela, kulaklarım bir başka ihanetmiş hasretine Fısıldayıp durdukça denizin dibine, Yalnızlık şiirleriyle süslenmiş rıhtımlarına Maviyi eskitip ıslak ve ünlemsiz bir gülüşle Gözlerime mezarlar kazıp içine eriyeceğim. Günaydınsız bir sabahı karşılayacağım Ebela Günahsız bir türküyle anlatacağım özlemimi ışığına yokluğunun Sisli bir sokağın kalbine sarkıtıp bana bıraktığın üşümüşlüğü Kitaplar dolusu ağlayacağım anlamsızlığa Ah bu nasıl bir yaşanmışlıktır, bilmekten yana değil intihar süslü bilincim Ne yaptım kendime söyle Ebela Ne yaptım da böyle sana karıştım fikirden uzak bir çaresizlikle. Duydum ki ölüm o kadar korkunç değilmiş Cehennem girdabı yokluğunla kıyasladıkça Yaşlandıkça elzem bir öykünme tutuyor gönlümü Ebela Kim yalnız ölürse sevdiğine gömülecekmiş Duydum ki sana gömüleceğim seni çok sevdiğimden Mutluluğun hazin şiiri gibi, imtiyaz bilmez yara sancısı Bak bu deli hayat tarzı ne de güzel Ebela Seninle her şey ne kadar da güzel Parmak uçlarına ömrünün güzelliğini anlatan kelebek gibi Titrek ve birazdan sonrası yokmuş gibi heyecanlı Duydum ki ömür denen yol sevilenin saç teli kadar kıymetliymiş Saçlarını ömrüme bağışlasana Ebela. Yalvarsam yakarsam çelik ayrılığa Erir mi kahrımdan şu çocuk seslerinin mümtaz huşusunda Dönebilir miyim gençliğinin çoşkulu sokağının şu köşesinden Kalbin en çok şurada mı atıyordu ne! Güller açıyor hep, mevsiminden küsmüş yağmura sürünmüş Ah tenime sevdalı düşkırık yaramsın Ebela Yusuf’un kuyusundan nefsimi çektim, kirlettim çiçekleri Dişlettim yasaklı elmasını günahın Beni bana bağışla ve kendine göm Beni unutma ve sana tutunuşumu hep hatırla. Nedim KARDAŞ |
Beni unutma ve sana tutunuşumu hep hatırla.
____ Hangi sevdayı yüreğine denk edip sarmış yürek unuturki ? yükü ağır gelse indirse bile yüreğinden izi kalır kokusu kalır derinlerde bir yerde..
Kutlarım ..
Saygımla