Zehir Zemberek Zambaklar
gözlerinle gelmiş bulunuyorum
kocaman salonlardan geçip tüm ülkenin kaotik veya paleolitik dönemlerine göz kırpan şımarıklığıyla gelmiş bulunuyorum yorgun barajlardan kendimi artık umursamaz bir konta benzetiyorum ah! İstersen dünyanın bütün içe kapanıklığıyla başına yaptığım o dikenli kaybetme tacı evin bir köşesinden öteki köşesine tablolar gibi doğururum. içimde tüm ölenleriyle bir dünyanın içe kapanıklığını senin ellerinde kimseye kalmayan acılar var yaşamayı unuturcasına inanılmışlıklar her şeyi unutmaya geldik yeniden rehabilite olacağız yeni günün şafağında. girip çıktığım sokaklara – sonu gözükmüyor adını anarşist bir hamleyle kazıyorum madam büve. esrarengiz bir eğlence sistematiğiyle doğruluyor yatağından işte gülüyor işte sokaklarım karnaval yeniden doğuyorum bu mahalleye. ingiliz mandası, kapitülasyonlar ve seninle ağlamak geçmiş zamanlı bir paket sigara sözgelimi eğilmiş kalbi çarpıntılara gebe gözlüklerinden fırlayan mandalarla sigara içmek içmek. seni anlattım. - kimseyi değil seni, - hiç görmedim ama - seni anlattım günlerce - olur tabi güneş nasıl olsa çok sıcak - hava dönmeden gülüşürüz nasıl olsa - anlattımdı seni beni de ara sıra hatırla. çekiçlerle açıyorum gözlerimi kolumda bir saat var duvara daha çok yakışıyor aklımın spresifik varyasyonlarında yüzümün çirkinliği ve kısa saçlarım nasıl olsa güneş çok sıcak hepimiz ağlıyoruz anadolu’da bir yere kapaklanıyoruz, dikkat! bu bizim son kapaklanışımız kim ne der? şöylece bakındık etrafa bütün galaksiyi dolaşan retina aslında bozuksa da yine de suçlusu galaksi ve kirli kaldırımlarıyla çat-kapı izbe mahallemiz ayıptır! insan hem gözlerini hem de kalbini ferah tutabilir 42 derece altında sürreal resim: çerçevesiz gözlerin sürreal fotoğraf: havaya zafer anıtı misali kaldırdığın ellerin sürreal şiir: dudaklarına çalınan zehir zemberek zambaklar nasıl güzelsin onu onunla buluşturduğun kadar. uzun yollara kâdir o zaman tren garı kokar düşlerin çıkalım gidelim bu kentten – gidelim mi? giderken upuzun kirpiklerin düşer yere bir çığ olur bıraktığın her kaybediliş duygusunda artık kaybetmek yok. kirpiklerin gözünde daha güzel kaybetmek yok uğultusuz günler hemen şuracıkta. |