GİTMECEaslında git abıhayat ısrarından vazgeçen sırra kalem kırıp erguvanlar altında nihayetsiz sözlerden geriye tutunan aç bir kuş yavrusu gibi seril kanatlarından git ardınca kapılardan bağıranım usulca rengime sokulan fani gideyise git hiç olmayasıya ben bir ikrardan vazgeçerim bilmekliğimden ah ramaklığımdan usulca tez geçerim sarmaşıklar içinde toprağa direnen sevgili sen git ambalajlar açılmasın çocukların ellerinde babalarını görmesinler iğne deliğinden abecesi, sencesi, berducesi ilişkili bir soytarılık işte,git aşk deyip kaş çıkaran bir harf-i mukteza bu ısrar ile kefir tadında sulu sepken ıslak ceviz yaprağı kokusunda anne sütünde ısrar ile şiirle kalbime üşenen etcil sevgilim,git şlap bir sestir işte neşterle büyüyen kan damarlarında aortları daraltılmış bir tütün çekimi bir delik nefes defne yaprağını üşüten gidecektin en son bence öldüresiye git kalan şairdir giden hain izleyen kafir git artık kıbleme gerilmiş yağmur sesi aslında düşündüm..... gitmeye gör açılır mı atlas yağar bir mevsim gibi üzerine şehirler mi tüm aksiliğimle severken inkar ederim mi ölümü aslında durup düşünmeye delir sen aklından fakir ve yüreğinden emin oluncaya kadar düşün sevgili sen şimdi bekliyorum bekliyorum ad/restime bir name yollayasıca ha bir de seviyorum çok seviyorum Ahmet Serdar OĞUZ / TOKAT |