HAYLAZ
diyorum ya bir gün, bütün E’leri toplayıp gideksin
kalbim yorulacak bir kaldırımda omuzlarımda kanser üzerimde düğmelerinin koptuğu yağmur rengi hayaller diyorum ya dudaklarında yaratılmamış bir namus baharı kuşanıp gidecek bir fasıl hangi mevsim kimin penceresindeyse özgürce ayrıldığın ardıç tepelerindeki uçurtmalar düşecek benim bir haylazlığım vardı hayata sevmek üzre bağlıyordu mafsallarımdan yürümesi imkansız nefesini duysam da hatta öpsem mahrem dudaklarını değişmiyordu ilahi emirler mahsenlerde çınlayan sesler gibi kulağımda eksik bir gün telaşına biriken çocuklar gül gibi soluyor şimdi gözlerimde bir çiçek gibi titiriyor üzerime rüzgar, annem gibi "ah anne ne kadar çok duyguyla seslendin yüreğime dağılıyor şimdi elimin gölgesinden merhamet haramzade aşkzede bir göğüs kafesi takınmışken" diyorum ya E Adının bir serüveni olduğundan değil yeterince kısalmadığından bu kerte uzuyor içimdeki dilemma aşkı biliyorsun damarlarımda ibadet bileklerimi kesen bir ekinoks gibi uzatmadan kes biçimsiz suretlere beni bırak yüreğimin kırmızı özgürlüğünü ayrılığa alışmak da nur gizler içinde geç kalınmaksa aşk da ayırlık ister bırak lekelerimi temiz kalsın Ahmet Serdar OĞUZ / TOKAT |