Jilet Giyen Hayaller Ekspresi
Güneş kanatıyor yaralarımı.
Annem toprağa düşüyor bir gölge gibi. Isındıkça gökyüzü, Ruhlarına sağılıyor tüm insanlar. Kasvetli semaya gözlerini açan çiçeği arıyorum. O, yıldızların var olduğunu biliyor. O, gayba inanıyor aynı zamanda. Çocukluğumu taşıyan ağacın dalı kırılsa, Annem düşer diye korkuyorum. Mevsimler kirlenirken, Ben temizleniyorum aslında. Çünkü; Zaman bulunduğunda, Bin yıllık bir zamansızlık içinde. Aşkın sualini soruyorum. Pencereler, hep ceviz ağaçlarına eğiliyor. Tümsekler arıyorum, ayrılığı yavaşlatan. Güneş, Kuş seslerine karışıp, bir kurşun gibi girmeseydi içeri, Annem, Bileklerini kesmezdi, biliyorum. Kalbimi çıkarmak istiyorum, Atıyorken hala, gökyüzüne kaldırıp. Tüm ölümler için, ölmek istiyorum aslında. Jilet giyen hayaller ekspresinde; Tüm ayrılıklar için, Ellerimi kesmek istiyorum. Olmuyor, olmuyor… Nisyanım el vermiyor işte. Hayat ünsiyet tezgahında, Aşkın heykeliyle emziriyor kalbimi. Bileklerimdeki karınca, Kan dolu değirmenler, Yeniden Geriliyor, yaşam hattaresine Anladım ki, insan, Annesiz kaldığında bile, Yaşayabiliyormuş. Yağmur desenli bir kelebek gibi, Güneşe rağmen, Uçabiliyormuş. Ahmet Serdar OĞUZ |
*** Jilet Giyen Hayaller Ekspresi *** şiirini, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı, içtenlikle KUTLUYORUM...