Bazan yazmak isteriz yalnızca yazmak. İçimizden çıkmak, içimizdekini çıkarmak için yazmak. Yazmak işte yalnızca yazmak...
ŞairYazar
- 1 Temmuz 2010'den beri üye
Şiir Yorumları
Fırat Avcı
27 Aralık 2013 Cuma 12:15:10
Fırat Avcı
26 Aralık 2013 Perşembe 13:37:12
Renkli bir yazı. Fakat eğer özel bir nedeni yoksa, yani birden çok kimsenin aynı odayı bölüşmesi anlamını taşıyan koğuş değilse kullanılmak istenen, konuçlanmaktır doğru yazımı. Sanki daha şık dururdu bu hoşnutluk yazısında diye belirtmek istemiştim....
Fırat Avcı
25 Aralık 2013 Çarşamba 11:44:40
Günün evrelerini içeren yazıları seviyorum. Günü ayırıp bölmeden, olduğu gibi kabul ediyor bu yazıların kalemleri çünkü. Tebrikle gerçekten. Son zamanlarda okuduğum en hoş ve nüfuz eden yazılardandı.
Fırat Avcı
24 Aralık 2013 Salı 10:56:21
Galiba güzel şeyler söyleyebiliyor sadece güzel kalemler. Umarım rüzgâra eklenir de ulaşır yerine çağrınız. Tebrikle.
Fırat Avcı
20 Aralık 2013 Cuma 14:21:38
Çığdanlıktır aslında insanın rücuu. Belki de bundandır kar yangınları denilmiştir bir hal vardır. Tebrikle.
Fırat Avcı
17 Aralık 2013 Salı 13:25:01
Kazanın doğurduğuna inanır da insan, öldüğüne inanamaz bir türlü. Güzeldir de gelmek dehlizinde kaybolmak, gitmesi...
Zehrin şifasına inanmışların işidir yazmak derim ben. Gölgelemektir gülü bülbül ile. Ağaçtan yapılma yangılardır ayaklar...
Zehrin şifasına inanmışların işidir yazmak derim ben. Gölgelemektir gülü bülbül ile. Ağaçtan yapılma yangılardır ayaklar...
Fırat Avcı
3 Aralık 2013 Salı 01:31:38
(Şubat yolcusu: Bütün çizgileri bozuyorsun)
Atila İlhan çok önce yapmış bu saptamayı. Sonrasında Hasan Hüseyin, haziranda ölmek zor demiş. Yani pek azı söylenmiştir artık kelimelerin. Tebrikle. Son yazılarınız arasında okuduğum ve en edeb...
Atila İlhan çok önce yapmış bu saptamayı. Sonrasında Hasan Hüseyin, haziranda ölmek zor demiş. Yani pek azı söylenmiştir artık kelimelerin. Tebrikle. Son yazılarınız arasında okuduğum ve en edeb...
Fırat Avcı
29 Kasım 2013 Cuma 10:41:06
Bir katedralin çan kulesinde, eski İstanbul'un sokaklarında, yeni caminin avlusunda örneğin. Çok yerde dinledim bu şiiri. Şiirdi çünkü, her yerde dinlenemezdi. Tebrikle. Fakat bir de gözlem: Seslendirilen şiirlerin seslendirilmeleri sırasında ses aku...
Fırat Avcı
27 Kasım 2013 Çarşamba 09:47:52
Günah, gne ah gibidir. Ahlar biriktirmemek için, günahtan sakınmalıdır belki. Fakat ne zordur ondan sakınması...
Hele arınmak? Evet asıl o lüzumludur. Madem ki kaçınılmazdır günahın güne ah bırakacağı sonucu, o halde ivedilikle arınılmal...
Hele arınmak? Evet asıl o lüzumludur. Madem ki kaçınılmazdır günahın güne ah bırakacağı sonucu, o halde ivedilikle arınılmal...
Fırat Avcı
26 Kasım 2013 Salı 12:36:36
Sınırlaşmaktır bazan yazmak. Bir sınırtaşını işaretlemektir. Bilinip hatırlandıkça hatıratındakiler, insanı sınırlaştırmaktır düşler. Tebrikle. Hoştu.
Fırat Avcı
19 Kasım 2013 Salı 10:29:20
Suyu yaksa yaksa kelimeler yakar kanımca. Kullandığınız şarkılar var yazılarınızda. En çok bunu beğendim desem? Zira bu şarkının eskidenlik hali vardır bende. Kutladım.
Fırat Avcı
18 Kasım 2013 Pazartesi 17:36:03
Çok netti yazı. En önemli yanı ve hoşluğu, netliğiydi. Kelimelerin varış güzergâhı ve varış istikameti belirgindi. Bu gün fırsat bulup okuyamadım pek. Fakat okuduklarım hep anlamlı yazılardı. Tebrikle.
Fırat Avcı
7 Kasım 2013 Perşembe 10:41:10
Sizi de gitmelerin ve gidenin ardınca söyleyenlerin çokça olduğu bir kervana eklemek lazım galiba. Galiba herkes kendince bir tarz tutturuyor, aklını o hizada tutuyor. Hal böyle olunca, kalem de başka bir hizaya giremiyor.
Yoğundu özleyiş...
Yoğundu özleyiş...
Fırat Avcı
6 Kasım 2013 Çarşamba 12:30:00
Hep bağırıyorsunuz yazılarınızda siz. Sesinizin tonunu düşürdüğünüz bir kaç yazınız var. Bir de fısıldamayı deneseniz? Acının ve yok sayamayışın dışavurumunu çok sık işliyorsunuz. Bir siz klasiği halini almak üzere bu yaklaşımınız. Coşkuyu kanalize ...
Fırat Avcı
1 Kasım 2013 Cuma 17:15:04
Kıyamet bazan bilmemektir. Meraktır ki yarına dahildir. Susmaktır bir geveze için kıyamet. Bir çocuk için kıyamet büyümektir de, haberi yoktur onun bundan. Fakat er geç kopar kıyamet. Tebrikle. Hele yüreği kusturmak bölümüne bayıldığımı söylemem lazı...
Fırat Avcı
30 Ekim 2013 Çarşamba 11:06:04
Fısıltıyı çoğaltmış kelimeler. Acının çöreklendiği bir sekide oturmuş yazanı. Çok hissettiriyordu yazıdaki yaşanmışlık kendisini çok. Yolu aşktı, su testisi su yolunda kırılmıştı sanki. Gidenin bıraktığı boşluk öyle büyüktü ki...
Bir de d...
Bir de d...
Fırat Avcı
24 Ekim 2013 Perşembe 12:24:09
Hissedilmeden yazılacakyazı değil bu. Silinmez izler bırakmış kaleminize hissedilen. Büyük şeyler hissedip sonra bir de bunları kalemden damlatmak en kolaymış gibi görünenlerdendir ya, pek zordur. Hissedilmeyeni yazmak, hissedileni yazmaktan kimi zam...
Fırat Avcı
22 Ekim 2013 Salı 16:35:18
Bazan kendilerinden emin olur kelimelerimiz. Bazan bikarar halde öylecedirler. Yazıda her ikisi de vardı. Bir de merakımdan soruyorum: Şiir tarzında yazarken satır aralığı bırakmalı mı bırakmamalı mı?
Fırat Avcı
22 Ekim 2013 Salı 09:45:32
Yazıyı okurken umudu yakaladım dedim kendi kendime. Uzun bir vakittir yazılarınıza çöreklenen karamsarlığı ötelediğinizi düşündüm. Fakat beklenenin gecenin koynunda saklandığını söylemişsiniz ya bir yoruma yanıtınızda, o vakit anladım geçmişe dönüp b...
Fırat Avcı
21 Ekim 2013 Pazartesi 12:22:40
Henüz kapanmıştı kapıları hapishanenin. Henüz kilitlenmişti bileklerim cam kafeslerin kenarlıklarına. Baştı, ortaydı derken gelivermiştim sigaramın sonrasına. Hani bir tükenmişliktir çöker ya üzerine adamın, hani bir otağdır kurulur yalnızlıktan yapı...
27.12.2013 10:06:07