Bazan yazmak isteriz yalnızca yazmak. İçimizden çıkmak, içimizdekini çıkarmak için yazmak. Yazmak işte yalnızca yazmak...
ŞairYazar
- 1 Temmuz 2010'den beri üye
Şiir Yorumları
Fırat Avcı
1 Nisan 2013 Pazartesi 17:13:54
Fırat Avcı
1 Nisan 2013 Pazartesi 16:50:42
Yazı başlıklarınıza baktım. Daha erken farketmemişim sizi. Kaçırılmış bir sürü yazınız var anladım. Başlıklar şemsiyeler gibidir bence, çok şey sığarsa altlarına o sığanların bir bölümü yağmurda ıslanıyor. Başlık büyüktü, o şemsiyenin altı kalabalıkt...
Fırat Avcı
12 Mart 2013 Salı 14:28:27
Belki de onu zapta çalışmak en büyük haksızlıktır. Peki ya kime? Olgun bir biliş ve tartıcı haline getirmeli bizi güneş. O vakit güneştir gerçekten. Yukarıda bir yorum vardı, söylemek istediklerimin çoğunu içermiş. Yineleme olmasın diye susuyorum.
Fırat Avcı
28 Şubat 2013 Perşembe 16:44:38
Aslında pek yapmam. Yorumlandığım yazanın sayfasına bakmam. Sanki bir karşılık, bir diyet, ne bileyim bir minnet gibime gelir. Fakat yazımı okuduktan sonra edebiyattan yoksun olduğunu söyleyebilmişsiniz ki, bu gür sesi duymaktan gayet memnun oldum. Y...
Fırat Avcı
8 Şubat 2013 Cuma 11:54:46
Anlatacak ve söyleyecek daha pek çok şeyiniz var belli. Bunu işaretlemek adına bolca nokta koymuşsunuz dizelerinizin sonuna. Oysa sadece anlatmayı sürdürseniz de olurdu. Şiirde noktalama işaretlerinin sık kullanımı ne kadar doğru, bunu bilemiyorum. L...
Fırat Avcı
7 Şubat 2013 Perşembe 11:58:15
Fırat Avcı
6 Şubat 2013 Çarşamba 11:04:37
Başlık öyle çektiki beni, altındaki yazılanı öyle bir merak ettim ki, sonra okudum. Başlığın gölgesinde kalmıştı yazılanlar.
Şimdi meramımı anlatabilmek için uzun uzun yazıp can sıkmam gerekecek ki, bunu rahatsız edici buluyorum. Herkes t...
Şimdi meramımı anlatabilmek için uzun uzun yazıp can sıkmam gerekecek ki, bunu rahatsız edici buluyorum. Herkes t...
Fırat Avcı
5 Şubat 2013 Salı 15:55:30
Bir haksızlık var ortada var olmasına da, ben kime bu haksızlık yapılmış onu bilemedim. Belki de en çok da bu satırları okumayanadır. Kim bilir?
Fırat Avcı
25 Ocak 2013 Cuma 17:34:39
Şimdi bir eline güneşi, ötekine ay'ı alsa insan, üzerine de yıldızlar serpilse; zirvesine dokuna bilse göğün, ya da merdivenle inebilse arzın merkezine. Toplayıp bildiklerini, ona verilen tüm bu güzellikleri, bırakıverir yalnızca duygu yüklü bir iç ç...
Fırat Avcı
18 Ocak 2013 Cuma 13:34:55
Tam da işte olacağının yeni bir işareti. Bu kalem evrildikçe evriliyor ve her geçen yazıda kendisini tazeliyor derken, umutsuzluğun karabasanı çöküverdi satırlara. Bir hikayenin iz düşümünü okuyup geri kalanını okuyanına tamamlatacağınız bir yazı olm...
Fırat Avcı
18 Ocak 2013 Cuma 13:04:10
Yazı çok fazla ölümsüzleşmek istemiş. İfadelerin doğallığı gibi görünen o yırtıcılık, yazıya yazanının atıf yapmak istemeyeceği kanaatlerin yüklenmesine neden olmuş sanki. Keşke yazıları yalnızca okuyup geçebilsem. Koca çenemi ve de eksik kalemimi tu...
Fırat Avcı
14 Ocak 2013 Pazartesi 09:18:52
Çok şeyi düşündürebiliyor yazı. Hayli basit kurgulanmış, ancak fazlasını anlatmaya namzetmiş de aynı zamanda. Yalnız: Hani o yanlız diye yazdığınız kelimenin doğru yazımı böyle. Edebiyat sorularına muhattap olursanız bir gün, en fazla bu karşıtlık ve...
Fırat Avcı
14 Ocak 2013 Pazartesi 09:02:57
Duyguların yalın bir iç dökümüydü yazı. Böylesine çok noktalama işaretini şiir tarzında yazarken kullanmak konusunda siz ne düşünüyorsunuz? Yazınızda buna epeyce rastladığımdan soruyorum. Bunun pek doğru olmadığını duydum durdum zira.
Fırat Avcı
8 Ocak 2013 Salı 12:16:44
Ne çok ah ve ne çok sızı. Her yolun karanlık bir köşesi, dönemeci gibi. Eskimiş kaldırımların unutulduğu anlardır bunlar. Çiğnenirlerken gülümsenen o kaldırımları anımsamalı belki. Bazı yelkenler rüzgara rağmendirler. Rüzgara karşı. Kutladım yazıyı.
Fırat Avcı
2 Ocak 2013 Çarşamba 10:37:02
Ah benim şu kopasıca dilim ah. Kalem olup yine konuşacaksın ille değil mi? Sanki senin söylediklerin, yazdıkların çok matah şeylermiş gibi başkalarına öğüttü tavsiyeydi vereceksin. Ukala şey seni. Dilimi güzel bir payladım öncelikle gördüğünüz gibi. ...
Fırat Avcı
2 Ocak 2013 Çarşamba 10:15:37
İşte budur. Kutladım.
Fırat Avcı
2 Ocak 2013 Çarşamba 09:48:26
Kıl gib iince yağar kar bazan. Kestane başka türlü kokar köhnemiş ocakların üzerlerinde. Çaya susam değmezse, çaydan sayılmaz. Tren garları, üst geçitler, ıssızlığın kalabalığa katılım noktalarıdırlar adeta. Her ülkenin, her devrin bir başkenti vardı...
Fırat Avcı
27 Aralık 2012 Perşembe 16:38:11
Hoştu duyguların dökümü. Yalnız biraz fazlaydı kükremenin tonu. Bu gün biri beni vuracak ya, kim bilemem. Ama akrep sokasıca dilim, kırılası kalemim susmuyor işte? Öyle harikaydı mükemmeldilerle yetinemiyor? İlişti mi bir kere gözüne kocaman çapaklar...
Fırat Avcı
27 Aralık 2012 Perşembe 16:32:48
İşte günümün yazısı. Kutladım.
Fırat Avcı
27 Aralık 2012 Perşembe 15:32:03
Bir adam ıssız bir adada mahsur kalır. Az sonra burada yalnız olmadığını anlar. Adanın kendisinden başka sakinleri de vardır, bunların tümü kadınlardır.
Günler böyle gelip geçerken, kadınlar bölüşemez olur bu adamı. Sürekli kavga, gürültü...
Günler böyle gelip geçerken, kadınlar bölüşemez olur bu adamı. Sürekli kavga, gürültü...
1.4.2013 16:26:32