Bazan yazmak isteriz yalnızca yazmak. İçimizden çıkmak, içimizdekini çıkarmak için yazmak. Yazmak işte yalnızca yazmak...
ŞairYazar
- 1 Temmuz 2010'den beri üye
Şiir Yorumları
Fırat Avcı
21 Ekim 2013 Pazartesi 12:18:06
Fırat Avcı
20 Ekim 2013 Pazar 05:31:34
Kaçınılmaz, gecikilmiş, saat gibi gece gibi adamı eze eze anlatan bir yazıydı. Konuktu, konaktı. Tebrikle.
Fırat Avcı
20 Ekim 2013 Pazar 05:15:20
Çoktu yazı. Fon müziği seçimi isabetliydi. Çoktu işte çok...
Fırat Avcı
11 Ekim 2013 Cuma 01:57:00
Fırat Avcı
10 Ekim 2013 Perşembe 00:41:04
Bazan örs ve çekiç gerekmez inceltip dövmek için. İki gül yaprağı da kafidir. Aynalar her şeyi görmektedirler ya, bilmek hünerleri değildir.
Fırat Avcı
9 Ekim 2013 Çarşamba 23:20:19
Bazı şeyler üretmek içindir. İçimizde birikir öylece kalırlar. Onları d ışkılamak mümkünsüzdür ne yazık.
Fırat Avcı
8 Ekim 2013 Salı 13:34:38
Ne yüzsüzce bazan susmak. Ne yüzsüzce yazmak ve de söylemek. Oysa ki teslim olup hiçliğe, çoktan eskitilmeliydi harfler. Tabloları indirip duvardan, izlerine bakılmalıydı bıraktıkları. Her yılın kendince bir kapanışı, kapatışı vardır kuşkusuz. Umut o...
Fırat Avcı
24 Eylül 2013 Salı 13:59:15
Derin bir kayıptan sonra yazılmış bu yazı. Beyazları sevmekten söz edilmiş, demek beyazlarını da giyinip gitmiş giden. O halde zor olmasa gerek ölümden söz edildiğini anlamak. Ölmek dönüşsüz bir yolun bitimine erişmek, ölmek şu bu bir dolu şey. Ne ço...
Fırat Avcı
22 Eylül 2013 Pazar 02:06:16
Ne ilk, ne son. Yine yeni yeniden. Tanıdık bir kalemdendi okuduklarım. Ne çoktular? Tebrikle.
Fırat Avcı
22 Eylül 2013 Pazar 01:52:37
Keşke yazıya o şarkıyı eklemeseydiniz. Zira her yazılanı gölgede bırakabilecek kadar güçlü bir şarkı o. Eskidendi. Çoooooook eskiden... Eğerden dahi önceydi.
Fırat Avcı
21 Eylül 2013 Cumartesi 23:31:52
İlk kez şiir türündeki bir yazınızı okuduğumu farkettim. Düz yazılarınızda daha yoğundu duygu sanki. Onlarda kaybolmak, kaybolurken bulmak ta daha mümkündü galiba. Fakat anlama erişmek istenmişti, bu da belirgindi.
Fırat Avcı
21 Eylül 2013 Cumartesi 23:17:50
Günümüzün pek çok şeyi korumaktaki hünersizliği muhakkak. Fakat hala korunaklı kelimeler var derim ben. Çoğu doğru saptamalarla dolu yazıya tebrikler.
Fırat Avcı
19 Eylül 2013 Perşembe 17:08:18
Çok ara vermişim yine okumaya. Böylesi yazılar okumak mukabilince yeniden başladığıma sevindim. Gayet isabetli yazı seçimlerim. Çünkü galiba kalemleri tanımaya başlıyor insan zamanla. Yani zaman sadece yakıp geçmiyor. Zaman ayrıca kurup inşa da ediyo...
Etkili Yorum
Fırat Avcı
1 Ağustos 2013 Perşembe 10:26:12
Bir kaç Özdemir Asaf dizesi:
Biri gelip te sana,
Beni sorarsa eğer
O gitti der misin?
Çünkü ben sana gidiyorum
Benimle gider misin?
Galiba geçmiyor. Sürmese, azalsa, yok olsa, bitse, gitse, geçse, unufak olsa ama olmuyor. Bir sızı ...
Biri gelip te sana,
Beni sorarsa eğer
O gitti der misin?
Çünkü ben sana gidiyorum
Benimle gider misin?
Galiba geçmiyor. Sürmese, azalsa, yok olsa, bitse, gitse, geçse, unufak olsa ama olmuyor. Bir sızı ...
Fırat Avcı
1 Ağustos 2013 Perşembe 09:20:44
Merak ettim şu öteki yazıyı. Umarım kaldırılmamıştır okumak isterim.
Fakat hocam bir sorun var gibi: Siz duymadınız mı halkı bir arada yaşamaya teşvik etmenin suç sayıldığını artık? Hepimizin nesi varsa farklı, bunlar vurgulanacak. Vurgul...
Fakat hocam bir sorun var gibi: Siz duymadınız mı halkı bir arada yaşamaya teşvik etmenin suç sayıldığını artık? Hepimizin nesi varsa farklı, bunlar vurgulanacak. Vurgul...
Fırat Avcı
1 Ağustos 2013 Perşembe 09:00:30
Kutlanmalıdır bahar. Belki de en az ona yakışır yok edişler ölümler. Umudu diri tutmak demektir bahara inanmak. Bir de anne tılsımı var tabi. Bahar kadar doğurgan, hatta daha fazlası. Bahar ve annelerin tek farkı, bahar koruduklarını yaza emanet edip...
Fırat Avcı
31 Temmuz 2013 Çarşamba 09:11:10
En çok içimizde içimize çarpıyoruz pardon demeden. Asıl biz hak ediyoruz tüm pardonları oysa. Cici bir öykünüş. Sanki bir şarkıyı duyarken, kelimeleri ve anlamları değiştirerek yazılmış bir yazı. Şarkının adı, pardon. Bir varsayım elbette. Doğru olma...
Fırat Avcı
29 Temmuz 2013 Pazartesi 12:45:25
Her taşın altından çıkabilecek duyguları parlatıp mücevherleştirmek. Galiba hepimizin derdi tasası biraz bu. Yazı epeyce yaklaşmıştı kanımca.
Fırat Avcı
29 Temmuz 2013 Pazartesi 10:27:55
Neden şaşırıyorsunuz hocam? Sanıyorum tarih bilimiyle ilgilisiniz siz. Çanakkale zaferini, Malazgirti, sonra çarıklarımızı yiyerek evet çarıklarımızı yiyerek kazandığımız kurtuluş savaşımızı unutmadık mı? Kıbrıs adasında olanları, Kosovayı, Azerbayca...
Fırat Avcı
27 Temmuz 2013 Cumartesi 02:37:14
Hem duymaktı, hem ardı yazı. Duyar mı yitip gittiği yılların ardınca bizleri ki? Tebrikle hocam tebrikle.
19.10.2013 10:52:23