saplantıŞiirin hikayesini görmek için tıklayın bir güne sığdıranlardan değilim asla ama kutlayanlar için sevgililer günümüz kutlu olsun.
"soğuktan ölünceye kadar sevgi" St Petersburg"ta sabah saat güneşi hiç geçe kalbim kavrulmuş bir öğlen misali daldığı pencere düşlerinde sararmış gözlerini saklıyor ışıktan raydan çıkmış korkunç bir vagon gibi köprücük kemiğime tutunmuş kırılgan ellerimi suçluyorum yüzüm göğe karşı buğday renkli sır defterimin ilk notu "sevme onu" olan cümleyi okşadım üzerime yapışan dantelalı bir sancıyla ötelerken geçmişi çekmeceden çıkan bir yabancı göz kalbimdeki şatodan uçuşan kuş sesleri ve geçiken tren ıslığında ki ağlayışları biriktirip savurdum pencereme düşen zamana seni akçakavak dallarındaki sarı meltemi tutup çıkıp gittim arka penceresinden gök yüzümün yaşamak ne acı yüzüme bulaşan kederi severken gayrı ihtiyari boş sandalyede biriken kırgın günleri düzeltip ruhumdan bir uçuruma döktüm ecel çiçeklerini ve acısına saplandığım bu zulmün kıyısında özlemek maviyi paslanmış ters yüz bir şiirdi kızıl meydanda rütbeli bir yemin geçidi kar yağar burda geceleri kar ki ağzımda biriken koca taş gibi neva nehri uzatır ellerini içime inandığım yaratıcı yüzümde bin bir gece bölüşür dünya bütün savaş renklerini bir masaldan düşen son aşka benzeriz sevi diyorum gel şarkılaşalım bir vuslatın son gülüşünde iyileşiriz belki gözlerimden inen salgın bir vebal korkusu gibi sarmış adın dudaklarıma vuran özlemi ağzıma sığmayan kocaman bir umut yemini gün geçtikçe dinmez bir yenilgiye dönüştü sean petesburk"ta bir sabah vakti beklemek aşkı vuslata benzeyen intihar demekti kükürt renkli kalpte ışıldamıyor şubat geceleri insanın aşka bulanması kış ortasında çıplak bir öte nazi my |
Günlerse çok...
Günlere bölünüp çoğaldı sevgi, sevgilide tekleşti kesret...
Hepsine kinayeden bir ad bulundu: hasret...
Çok saygımla...