sakın dışarı çıkmayın
çok fazla kalabalık oluyorum
bir yangın vardı ki içimde
tüm sularımı da yakıp gitti
nil
fırat
ren gibi
nereden mi biliyorum
inanın hiç bilmiyorum


her yerde olmanın sefasını süren Tanrı değil
acıdır
Allah her yerdedir
acı her yerin çok ötesinde
seninle her yerin en ötesinde buluşmak dileğiyle
lütfen gel ve o gün orada bul beni ey Gaz(-)e


zamanının çoğunu uyuyarak geçiriyorum
gözlerimi apansız açıyor
deliksiz uyandım sanıyorum
gözleri açıkken de ölebilirmiş meğer insan
belki de ölmüşümdür
siz nerenin ölüsüsünüz peki
bana da bi söyler misiniz


beyni ölmüş bir dünyada
toprağın altına giriyor tüm umutlarım
üşüyorum
ağzıma bir el kapanıyor birden
kara
kafir
ve çok zalim
gözlerim yuvalarına nasılda yabancı
çok tanıdık geliyor bir şey
bir şey var buramda
adı her şey
burası acının tam ana merkezi
nereden mi biliyorum
ben sizi saran o toprağın ta kendisiyim çünkü



yağmurlar ekiyorum sesimin baharlarına
ve bir salıncak kuruyorum kirpiklerimin en ucunda
tam on bin tane misketim var cebimde
göğsümde çırpınan on bin kuş sesi
üstelik hâlâ meyveli yoğurt yiyorum
ve hiç utanmadan b/akıyorum yine dünyaya
burada kaç yaşındayım peki
siz kaç yıl yaşamıştınız kardeşler
benim annemin saçları bile beyazlamamış daha
bende epey genç olmalıyım
belki de daha hiç doğmamışımdır
siz doğdunuz mu hiç sahi
yaşadığınız ömür hangi zamandı

keşke dünyanın kalbi ölseydi dedim
o zaman tanrı geri gelirdi belki
ama siz çok zalimsiniz
toprağın beynini öldürdünüz
ve tanrı/nız sizi ter ketti


hey!
gözlerim duruyorsa göğsünde hala
bana bi baksana anne
gölgem kayboldu şu Gaz()e toprağında
meme
süt
ve sen gibi
peki
güneş neden bu kadar donuk
ya dünya
dünya kaç milyonluk bir cehennem ki böyle
elleri bu kadar korkunç ve çılgınca soğuk




may