İllegal Fiyasko
Dargınım
Topallıyor gırtlağında kederim İnsan bir kere doğar be İsmail abi Şu gemide bizede bir yer açacaklar elbet birgün... Güme gidiyor ağzımızda sevdalar aşağı yukarı tuşlarını kullanarak hızlanıyor ve yavaşlıyor bu şehirde artık iniltiler Merhabasız bir hüzün çalıyor kapımı icra memurları gibi artık kadınlar gönülsüz bir mahçubiyetle gelip güle oynaya toplayıp gidiyorlar tası tarağı Saten geceliğini bende unutmuş Ece sarılıp uyuyorum Yaseminin kışlık kazağına Ellerini masada bırakmış gözleri kapıda gülüşleri tavanda asılı Bugün hiç havamda değilim ilişme bana diye gülüşüyor Sofianın kalçaları. ocakta çorba pişiyor Mercimek kokan evler hayal ettiğimden beri bu böyle... Gün geliyor günaydını devriliyor ağzından çok okumuşluğunun adını unuttuğum kadının. Bir kahve içelim mi Terazinin eksik gramında tartmışlar beni Cahil kalışımın gözünü seviyorum bazen Gözünü sevdiğim yakışmıyor işte bu cümle sana Kasmadan boşluğuna yuvarlansak ya Şiir bir küfrün Bir anın Veyahut iniltinin süslenerek masaya yatırılışıdır diyor İyi yemekler yapan Ayşegül Masaya yatırmak diyince aklım karışıyor diyorum Loş ışıkta ve sarhoşken anlatırım onuda diyor... Kapını çalarlar dayarlar kafana silahı konuş derler Konuş köpek diyerek anlatıyor duruyor Halının çizgilerine bakıyorum uzun uzun Hereke halılarıda Çinlilere yenildi bu ara diyorum Herekeyi ve halı dokuyan hemcinslerini bilmiyor Bunlar güzel şeyler Devrim falan iyi oluyor diyorum Eskiden erkekler kız kaldırmak için solculuk oynardı Devir değişti tabi... Fesleğenleri penceresinde gözleri karşı apartmanın penceresinde Ne yapıyorsun diyorum Baksana eve erkek aldı karşıda ki diyor Sende beni eve aldım diyorum O başka bu başka diyor Susuyorum... Ne çok susuyorum ben bu gece İsmail abi Ben ellerinden su içeceğim O göğsümde nefes alıp verecek diye diye yaşlandık iyice... |