Öylesine Bir Hikaye
Deniz kıyısındaki taşların üzerine yayılmış,
Arkada bağladığı kolları başının altında yastık. Kırlaşmış saçı sakalı birbirine karışmış, Gözleri kan çanağı. Yanında boşalmış birkaç bira şişesi Sadece biraz yalnız kalma ihtiyacı ile gelmiştim buraya. Niyetim yoktu muhatap olmaya. Kodesten yeni çıkmış, yıllardır içerideymiş. Önce, "Mahkum" diye diye adını bile unuttururlar insana" dedi. Ardından, "Değişmeyen bir şu deniz kalmış, bir de gökyüzü." Konuşmak istemediğimi anlamış olacak, "Hayatı boyunca herkesin giydiği bir hüküm vardır." dedi. Anlamadan baktım yüzüne. O bakışlarını gökyüzüne dikmişti. "Hayattan bir nefes olsun nasiplendiysen mahkumsundur." dedi Benim karşılaştığım tek mahkum oydu oysa. "Rüzgarı hissediyorsan özgürlük yakınındadır." dedi mahkum. Yıllar sonra, Mavi bir balonu nefesimle doldurdum, Gökyüzüne ulaşacağını sandım. Balonum tel örgülere takıldı. Yırtıldı. Nereye düştü bilmiyorum. Duvarı aşmıştı hiç olmazsa. Hüseyin Gökmen |