Ateşli kömürlâğım akan çaylardan geldim ovanın gönlünü açan söğütlerden buğulu yeşil gözlerim ağlak okutulmuyordu çoğun kızlar çiçekten taze yüzleri çarpacaktı bir ayıya ekmeğin kitaba değişildiği yerlerden geldim kitap karın doyulmaz denilen alaylı gülmelerden erkeğin kadına üstün tutulduğu tezek dumanlı bacalılardan ellerim ise kaynaktı kumu eşeledikçe suları çoğalan umuttu gülümsemem maşa ucunda yanan köz soğuk duvarlı odalara bir gün, böyle süremez dedim çok gülünçsün dediler gerçekleri açıklayan dilime mangalda ateşli kömür döndü baktı.. 16. 06. 1986 / Nazik Gülünay |
Kalemin susmasın .....saygılarla