Sus Devri
Kör ayağıma sordular sevda yolunu,
Yürütemedim dilimi sessizliğin sokağında Kalbimi bir kağıda sarıp yaktım Acıdı aklım, Sevda yolunu unutalı oysa Yalnızlığımla ne şairler öldürdüm Sırf baharı seviyorum diye Suskunluğumda açan her çiçeğe Unutulmuş bir mezar oldum. Yüreğimin kırık ucunda büyüttüm uçurumlarımı Emzirdi korkularım yitik düşlerimi, Kısırdı öfkem, nasırlıydı dilim Astım en onmaz yarama türkülerini yalnızlığın Sağır ellerimle avuçladım yüzünün düşen yarısını Diğer yarısı kederim Gülüşün bir yağmur damlası gibi ordan oraya Çiçeklerini arar gençliğinin Ve düşenin sevdası olmaz, ayrılıktan çok Yalnızlıktan azdır bütün salgın isyanlar. Bata çıka yürüyorum Yokuşlar düşüyor dibine mecalimin Yaprağına düşman kesilmiş ağaçların yasını tutuyorum Kalbimin kuytusunda Ruhumda bir deli rüzgar türküsü, alabora olmuş sesim Yankılanıyorum çaresiz bir ateşin son deminde Seni karanlığın koynunda çizgili yüzünle buluyorum Saçlarında ölümsüz bir can saklarcasına. Beraber susmanın devri de bitti Konuşacak hiçbir şeyimiz yok şimdi. Nedim KARDAŞ |