vesaire vesaire -2-
bir düzlük tepeleri görünmez kılınan
kuyruğunu kovalamaya çalışan hayvan kuru yüzün kurutulmuş dereye değer görülmesi eksik sular,eksik bulutlar gözden çalınması sürmenin yapay gülüş,yüzler çatlaması dağların ölenler kalanlar ve saire ve saire bir şey var olmadığı halde bir lâle boynunu eğer onu sevmeyen ele bırakır da kendini ezilmeyi yaşar gülden sorar halini yer çatlar dertli toprağı yapraklar düşer ve saire ve saire yoksulun türküsü karadır kara bulutlarda yol sorar gri gölgeler tozutur yolları boyut değiştirir yol sanki ulaşılır köprülerden pembe evler yurduna güneşlenir ekran ve saire ve saire çıplak yamaçlarda izimiz ağlar çoban kavalında geçmişe özlem çiçekleri düşer yabani armutların çağlada kurur zerdaliler eksilmez ama makina sesleri nereye saklanacağını bilemez toprak kaldırsa ellerini havaya görmez tanrıcıklar ve saire ve saire kadın arar değerini verilen ederinde o satın alınıp satılamaz erdem yine koca değerinde tartıya vurulsa utanç edep kapatır yüzünü sevgi ağlar vesaire vesaire söz bitmez şiir çekse katarı batırsam iğneyi kendime çuvaldız yaralarım hortlar ölü duygular,günler yakar yüreğimi çiçek kız koşar gelir dağlardan yaşamayan sevgilisini arar küçük bir masa, kulübeyle yetindiği yeter bir bakış dünyaya şiirler kitaplar vesaire vesaire.. 07.10. 2015 / Nazik Gülünay |