Okuduğunuz şiir 25.9.2015 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Deniz Pınar
Yazamamak için-
burun deliklerimi zorlayan ıslak asfalt kokusu ağır kanamalı geçen gün ağırımlarına denk yabanıl ağrılarımla , on dört-on beş dakika arası -bir dakika- ve aşk hala tek hece ve kalbim faili sen olan bir cellad.
Bir eşgali vermeye nerden başlamalı? -alnını dayadığın otobüs camındanmı- anlatamamakla yazamamak arasında gidip gelen yüzün, ve yüzyıllar sonra gelen damarlarıma zerk eden hüzün. Yüzün.
dilimi yüzünün boşluklarında gezdiriyorum. bensiz geçen tüm zamanların acısını hissediyorum parmaklarımla saçlarını tarıyorum, unutmakla hatırlamak arasında kör bir savaş veriyorum saçlarına beni hatırlatıyorum.
aklını aklımın tavan arasına kilitleyip bir oyun oynuyoruz. yüzlerimize geçirdiğimiz gülümseyen maskelerin ardında aşktan ağır yaralı kurtulmuş iki savaşçısı gibi bir birimizi tamamlıyoruz bensizliğin açtığı yarayı dağlıyorum göz yaşımla dağlıyorum göğüsünün altında duran beni kendimi iyi ediyorum
iki bulut oluyoruz iki farkı şehrin sınırında kesişen uzanıyoruz hayale gözlerimizin ardında saklı gizeme. utanıyorum ağlarken sen ve düşerken bir yağmur damlası olup yer yüzüne
yazamamak içindi her şey ellerim kayıp giderken hayalinin yüzünde seni tekrar diriltmemek içindi.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazamamak için- şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yazamamak için- şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
burun deliklerimi zorlayan ıslak asfalt kokusu ağır kanamalı geçen gün ağırımlarına denk yabanıl ağrılarımla , on dört-on beş dakika arası -bir dakika- ve aşk hala tek hece ve kalbim faili sen olan bir cellad.
Bir eşgali vermeye nerden başlamalı? -alnını dayadığın otobüs camındanmı- anlatamamakla yazamamak arasında gidip gelen yüzün, ve yüzyıllar sonra gelen damarlarıma zerk eden hüzün. Yüzün.
dilimi yüzünün boşluklarında gezdiriyorum. bensiz geçen tüm zamanların acısını hissediyorum parmaklarımla saçlarını tarıyorum, unutmakla hatırlamak arasında kör bir savaş veriyorum saçlarına beni hatırlatıyorum.
aklını aklımın tavan arasına kilitleyip bir oyun oynuyoruz. yüzlerimize geçirdiğimiz gülümseyen maskelerin ardında aşktan ağır yaralı kurtulmuş iki savaşçısı gibi bir birimizi tamamlıyoruz bensizliğin açtığı yarayı dağlıyorum göz yaşımla dağlıyorum göğüsünün altında duran beni kendimi iyi ediyorum
iki bulut oluyoruz iki farkı şehrin sınırında kesişen uzanıyoruz hayale gözlerimizin ardında saklı gizeme. utanıyorum ağlarken sen ve düşerken bir yağmur damlası olup yer yüzüne
yazamamak içindi her şey ellerim kayıp giderken hayalinin yüzünde seni tekrar diriltmemek içindi.
Her dize can alıyor. Her dize aşkı hatırlatıyor. Her dize nefes alıyor Ve her dize durmadan ağlıyor.
Yüreğinize sağlık böyle devam etmeliyiz. Şiir iyilerin elinde kalmalı sevenlerin. Her harfi teker teker hissetmeliyiz. Arkasından dua okur gibi ölenlerin.
MERHABALAR GÖNÜL DOSTU İNSAN : GÜNE DÜŞMEKLE HAKKI TESLİM EDİLMİŞ BİR ESER..HARİKA BİR FON EŞLİĞİNDEKİ YORUM DAHA DA KALİTE GETİRMİŞ DİYE DÜŞÜNDÜM..HAZ ALARAK OKUDUM..ÇOK ÇOK GÜZEL VEDE ÇOK ANLAMLI BİR DUYGU SELİYDİ.. TEBRİKLER GÜZEL DOST ...SELAM VE SAYGIMLA
Ve Aşk ölü ruhta ağlayan çığlık vardiyası iyi ölmüşsün aşk'a Deniz.
Sen Aşk'a bense her daim çocuk kuşlarına Eyvallah güzelliğine eyvallah sesine ve şükür ruhunu üfleyen Râbbâ ve var ol her dem gülücük kuşlarıyla. Hep sevgimle ve hep aklımda varlığın.
_______Keşke o rüyada gördüğüm sen ve o kişi sevgili olsaydı dedim______
yedi kanlı krallık yedi soluk yüzlü ucubeler ve yedi ırk gölge tamircilerinin ağızlarıyla etleri cımbızla yolunup katledilecekler göğsümde siyah kanatlı kuşlar
tüm savaş şiirlerini kirpik dallarına astım kekeme aklın beş harfinde ironi sakat düşüncelerini omurga rüzgarının ayaklarına bağlayıp uçurdum göğün gülücük kuşlarına ve bir dolu ölü içip ruhumla saldım içimdeki delilik askerliğine
bu gece katletme fiili tümce satır göğünde ciğerlerim soluksuz dip kuyuda bekleyen yusuf_i depremi deprem duvarlar içinde açılmayı bekleyen kapının ardında örselenmiş diş etlerinde yiyici travma
cehennemi derinize yazıp içimdeki küfürlü notları sıralı ve numaralı şiirlerle cüzzamlı akılların ucuna sakladım saklım tutulmuş cehennem şeytana d e s t u r
... .. .
Believe tarafından 9/30/2015 6:08:17 PM zamanında düzenlenmiştir.
Believe tarafından 9/30/2015 6:09:51 PM zamanında düzenlenmiştir.
burun deliklerimi zorlayan ıslak asfalt kokusu ağır kanamalı geçen gün ağırımlarına denk yabanıl ağrılarımla , on dört-on beş dakika arası -bir dakika- ve aşk hala tek hece ve kalbim faili sen olan bir cellad. ...
yeter mi yeter..bu kadarı bile..daha ne diyim ki ben bilemem..;)
Doğru harfler yanlış zamanlı ağır yaralara hep iyi geliyor...
Yazmamak için konuşur bazen, konuşmamak için yazar ve yanar kelimelerince şâir(ler)...
Ki şâir olmak yanmak değil midir birazda anlatamadıklarını harflere gelin ettikçe.. (bir okuyucu olarak öyle hissediyorum bazı şiirleri okudukça, bu şiir de öyle)
Buğulu bir havada mizgin bir gün ışığı gibidir kimi zaman da öykünmek kelimelere, şâirin de dediği gibi kendini iyileştirmek onulmaz bir yaradan teselli cümleleriyle.
Şiir koyu bir hasretin özeti gibi, kendine söylemeye korktuğu sözleri kazara şiire döken bir hâl.. ve bunu okumak, okuyucuları ortak etmek bu hâle şiire düşmüş elbette.
Ekim ayazı öncesi ruhlara d'okunan eylül sarısı bir hüznün sesli hâliydi bir de şiir... buğulu, hüzünlü ve bir o kadar da parlak.
kadife bir sesle ne güzel bir yorum...yormuyor insanı dinlerken.... ve hüzün... (ıslak dizelerin görünmez dansı sadece hissedilen) nedense kalbi acıtsa da hüzün ruhu besliyor gibi.. sevdim şiiri... tebrikler hep saygımla...
Boşverin yazım yanlışlarını, malum edebiyat hocasıyız bazen böyle yazım yanlışı bol şiirleri bulunca gençlere bir şeyler öğretmek amacıyla abanıyoruz. Siz aldırmayın bunlar kusur sayılmaz, genç şairler dikkat etsin diye yazıyorum dostum.
Merhaba. Yazım yanlışlarının farkındayım. Ama an itibariyle yazılan bir şiirdi. Kağıt kalem kullanmamak sanırım bana bu hataları yaptırıyor.
ağırımları (ağarımları olacak :) ) eşgal ise aslında eşkal.
Benim en çok sevdiğim an şu: 14.dakika ile 15.dakika arasının 1 dakika ettiğini sanki büyük bir sırmışçasına okuycuya sattım.-arasındaki 1 dakika - derkense üstteki tüm cümlelere bir stop deyip okuycuya farklı bir temde aşk demeye başlıyorum.
fail mevzu ise tamamen bir tezat yaratma cabası benim için. hem katil hem cesed. Ötesi sessizlik :)
Ve yazım yanlışlarına tekrar dönecek olursak dediğim gibi düzeltme fırsatım ne yazık ki yoktu. Yanlışları gördüğümde ise düzenleme seçeneğini göremedim .
Merhaba. Yazım yanlışlarının farkındayım. Ama an itibariyle yazılan bir şiirdi. Kağıt kalem kullanmamak sanırım bana bu hataları yaptırıyor.
ağırımları (ağarımları olacak :) ) eşgal ise aslında eşkal.
Benim en çok sevdiğim an şu: 14.dakika ile 15.dakika arasının 1 dakika ettiğini sanki büyük bir sırmışçasına okuycuya sattım.-arasındaki 1 dakika - derkense üstteki tüm cümlelere bir stop deyip okuycuya farklı bir temde aşk demeye başlıyorum.
fail mevzu ise tamamen bir tezat yaratma cabası benim için. hem katil hem cesed. Ötesi sessizlik :)
Ve yazım yanlışlarına tekrar dönecek olursak dediğim gibi düzeltme fırsatım ne yazık ki yoktu. Yanlışları gördüğümde ise düzenleme seçeneğini göremedim .
yazamamak içindi her şey ellerim kayıp giderken hayalinin yüzünde seni tekrar diriltmemek içindi. süper demiyorum bu şiir başka bir şey her bir kelimesi milyon şiir gibi... güne iyiki yakışmış yoksa gözden kaçırırdım bu güzel şiiri.. teşekkürler şiire emek veren herkes saygılarımla zaralıcan
günlerdir bir boşluktan yalnızlığa bakıyorum sessizliğin sesi öyle korkunç ki ıssız bir karanlık kaplıyor kaldırımları kentin bütün sokakları bomboş yüreğimin giz kilidini aralayan ecnebi bulutlar kan'sızdıran bakışlarıyla ölgün ödünç bir düş
herkes hayaline koşuyor durmadan orada bekleyip gökyüzüne bakıyorum suskunluğumun hırçınlığı göğün tavanını deliyor aşk ölüyor cellat uykudayken
kekre bir yalnızlık hissi zaman ömür alna yazılı ayet sonu repliği
Öldürülenin öldürmeye teşebbüs edercesine yaşamak ve yaşatmak uğruna verdiği mücadelenin adıdır repligiyle kamera stop der...
Sinema şiir teknigiyle görsel canlandırmaya ve resime dayanarak yazılmış mükemmel bir eser.Efektler ve tema birbiriyle uyum içinde ilerlemiş. Son karede yalnız baştan sona gerçek bir duyuma yönelik yani bir erkek ve bir kadın gorselinden sonra göğe bulutlara yönelmiş. Gerçek ve duygunun hakim kıldığı artık boyut değiştirilerek fantastik bir uzama yol almış. Şiirin düşünce, ve duyguyu önce canlandirircasina gorsellestirildikten sonra duygu kantaron daha ağır basılarak gerçeklik sınırlarını aşması duygunun gücünü ve siirdeki yerini göstermesi açısından güzel olmakla birlikte siirin basindan beri dusunceyle birlikte yurumelerine alışmış izleyici için (okur) bir boşluk oluşmadı desem yanlış olur.Yani bende öyle oldu.Belki başka okurlarda farklı bir algı oluşmuştur. Ama kesinlikle diyebilirim ki tasartisiyla ve anlatımıyla çok çok güzeldi.
Ciddi emek ürünü bir çalışma okudum.Siirde ki imgelere ve genetik yapılarındaki ozge yapılandırmaya ve detaylarına girmedim bile.
Tesekkur ederim değer icin. Var olsun gönül emeginiz.