Uzaklığının Öpüş Tadı
savrulmak da içten
hem her üşüme son üşüme sisli bir rüzgarla biter yağmura elbise telaşında... çare tanrı gibi soluğu yeryüzüme kimdir nedir demeden sevmeye eli çabuk fazla diretmez o da gider bilirim kafiyesi sonra bilsem kime... tüm zaman pazar yanından geçip de su vermediğim ağaçlara kaldı işim aklım öğlen uykularına uzak fikrim en yakın konuşma arasına paydaş bir keresinde uzaklığının öpüş tadını gözyaşlarımla çizdim yeryüzüme... seni kimdir nedir demeden sevmeye elim çabuk fazla sürmez bu da yiter bilirim bakiyesi sonra bilmem kime... hâlâ çocukkendeyim hâlâ karşıdan buraya kadar hepsi güzel ilk anlamıyla hâlâ annem hâlâ son anlamıyla da sönünce ışık karanlıkla oynamam isterim birlikte bir taşa dokunalım üşenmeden akşamsız vedasız bir oyuna başlayalım hadi yoksun yazları unutup bulutların hızıyla ekeşerek davetsiz bir çaya gidelim fazla sürmez ölümlerle büyür acım bilirim karinesi sonra bilsen kimde... kağan işçen... |
Umutları katıp hayallerime
Oyunlar oynuyorum yalnız bir köşede...
isterim birlikte bir taşa dokunalım
üşenmeden
akşamsız
vedasız bir oyuna başlayalım
Çok güzel dizelerdi beğenerek okudum şiirinizi...
Kaleminiz daim olsun
Yüreğime dokunan şaire saygılar selamlar...