zehir zıkkım bir tabak
“zehir zıkkım bir tabak”
“yıkık duvarlarla acı yakınmalarla dolu ağzına kadar “ kararsız ve boğuk güz akşamları toz ve küle karılır ah savurur ağıtları kuzguni siyah ya sabır çeken şükre doymuş sisli yitik umutlar yasta her biri yekdiğerini çeken uğultulu göz bebeklerde isyan ve “ hainlerin kanıyla dolu bir tabak” dökülür küskün dağlara bulanık öylesine kirli anadolu yanıyor esmer alevleri barut kokuyor uzak durma bak kuşatılır göğü kuşların sonra uçurtmasız kalır çocuklar gönül gençyılmaz |