14
Yorum
49
Beğeni
0,0
Puan
2248
Okunma


çılga bir kalemin çılgın benliği
özlemek kadar
hırsımı tolere eden
hani yazmasan dolduramayacaksın gibi bir eksikliği
sırtını sıvazlamayacak belki elleri
sadece okşayacak biraz
susa durup o yoknaz telepatiyi
hadi çekilin şimdi önümden
bir dünya yalansı dertler
biliyorsunuz ki; kuşlar
sizi önemsememdeki müphem neden
ve adına yaşam denen o telâş
onun eskizi, onu taklit çabaları hep
hâlâ duruyor el değmemiş
olay yerini çevreleyen kırmızı şerit
gözbebeklerimde çarpışan o tren
hepimizin anısıydı ölen!
tanrım neler saçmalıyorum ben!..
şimdi
kimse kuşları anlamaz gökyüzü kadar
diye bir cümle kursam kimse anlamaz
kadife bir düzlükte alıştım ben yürümeye
dünyanın engebelerini görmeyeyim diye
bana oyuncaklarından filo kurarken
korkardı sokaklardaki arabalardan canı giderdi
ölmeyeyim diyeymiş meğer
ballı ekmek dokunurdu ona hep
hiç çikolata sevmezdi meselâ
bölmeyeyim diyeymiş meğer!..
ansızın suyu kesilirse dünyanın
eriyen dondurmanın hüznü damlar insanın ellerine
ilk anlarda volüm yüksektir
büyümek için değil boğulmak için yersin delice
ve bu doymazlık deli eder işte seni
ki; metruk bir yüzün dilaltı hapıdır
varlığı
bir tebessümü
bir sesi
bir anlık yüz görümlüğü
göğe hâlâ, ellerinizi siper etmeden bakabiliyorsanız
" küs mavi" değildir henüz!gördüğünüz renk
geç kalmış sayılmazsınız
yaşıyordur daha henüz!
gidin sarılın ellerine
yanaklarından bal bal öpün!
ana dediğin kuştur kanadı tüm sermâye
ve kuşlar göçünce başlar asıl ahlar ipe un sermeye!
gerisi hikâye
gerisi hikâye!..
ToprağınSesi
.