Sen gittikten sonra ben…
Issız gecelerin kör karanlığını sevdim
Kara bulutların çokluğunu,
Sisli, puslu havaları sevdim
Deli deli esen
Denizlerin dalgalarını kudurtan
Çatıları uçurtan,
Ağaçları kökünden söken rüzgarları sevdim
Kızgın güneşin altında saatlerce oturmayı
Boncuk boncuk terlemeyi
Alev alev yanmayı
Yanıklarımı kavlatmayı
Kavlak kavlak tenimi sevdim
Birbirine karışan sakallarımı
Yağdanlığa dönmüş kirli uzun saçlarımı
Kirden üstümde lime lime çürüyen
Elbiselerimin yırtıklarını sevdim
Sen gittikten sonra ben…
Damla damla kanımı emen
Her yerimi istila eden bitlerimi sevdim…

Sen gittikten sonra ben…
Hep ıssız yerlerde dolaşmayı
Yüzümü göz yaşlarımla yıkamayı
Sokaklarda kaldırım taşları üzerinde oturmayı
Köprü altlarımda dinlenmeyi
Parklarda ki banklar üstünde yatmayı
Karton kutuları yatak yapıp uyumayı sevdim.
Topladığım sıgara izmaritlerini içmeyi
Nikotin kokmayı sevdim
Çöp bidonları etrafında ki sahipsiz kedileri kovalamayı
Sokak köpekleriyle hırlaşmayı
Kollarımda ki ve bacaklarımda ki
- köpek ısırıklarını sevdim
Çöplerde bulduğum küflü ekmekleri yemeyi
Cami tuvaletlerinden su içmeyi sevdim
Sen gittikten sonra ben…
En çokta lokantaların camlarına bakmayı
Sol elimi boş mideme bastırmayı
Dudaklarımı yalamayı sevdim…

Sen gittikten sonra ben…
Gücümün yetmeyeceğini bilerek
Herkese kafa tutmayı
Güzelce dayak yemeyi
Ağzımdan burnumdan akan kanları silmeyi sevdim
Salya-sümüğümü kollarıma silmeyi
Kulağımın kirini serçe parmaklarımla silmeyi
Burnumu karıştırmayı sevdim
Boş evlerin camlarını kırmayı
Evlerin ziline basıp kaçmayı
Geceleri sokaklarda lastik yakmayı
Ateşin isiyle simsiyah olmayı sevdim
Sokaklarda köpek gibi ulumayı
Arkandan Anama küfür ettirmeyi sevdim
Evlerinin önünde oynayan çocukları korkutmayı
Onların attığı taşlarla kafamı yardırmayı sevdim
Issız yerlerde adam çevirmeyi
Boğazına bıçak dayayıp para istemeyi
Park etmiş arabaların aynalarını kırmayı
Boydan boya kaportalarını çizmeyi
Lastiklerini şişleyip patlatmayı
Düz kontak yapıp araba çalmayı
Çaldığım arabalarla kaza yapmayı
Geceyi polis karakolunda geçirmeyi sevdim
Sen gittikten sonra ben…
En çokta hastanelerin acil servislerinde yatmayı
Çürüklerime pansuman yaptırmayı
Yaralarıma dikiş attırmayı sevdim…

Sen gittikten sonra ben…
Her gün hiç yorulmadan, hiç usanmadan
Kimse seni görmese de
Kimse sesini duymasa da hep seninle konuşmayı
Ellerini avuçlarımın içine almayı
Sen gülümsedikçe ben kahkahalar atmayı sevdim
Önünde diz çökerek
Parmağına çam iğnesinden yaptığım
Tek Taş ‘ı takarak evlenme teklifi etmeyi
Hele sen kabul ettim deyince
Sevinçten bağırarak sana sarılmayı sevdim
Kendi kendime konuştuğumu düşünüp
Bana deli diyenlere kızmayı sevdim
Bazen kayboluşlarını,
Bazen küsüp gidişlerini sevdim
Tanıdık/tanımadık her gördüğüme
- seni sormayı sevdim
Olmayacak yerlerde seni aramayı
Bulamayınca oturup çocuk gibi ağlamayı sevdim
Sen evimizin penceresinden bakarken
Trafiğin en yoğun olduğu saattlerde
Kağıt topumla futbol oynamayı
Çalan korna sesleri arasında
Tüm arabalara çalım atmayı
Dükkanların elektronik tabelaların Şut çekmeyi
Kağıt topumu alıp beni kovalayan esnafa
Kafa tutup, dil çıkarıp, nanik yapmayı
Bana suçsuz yere kırmızı kart gösteren
Kalleş hakeme yumruk atmayı sevdim
Geceleri sokak lambalarının ışığı altında
Mütemadiyen dönen kelebeklerle yarışmayı
Tüm boş vakitlerimde leyleklerin
Lak Lak kitabını ezber yapmayı
Bildiğim bütün doğruları
Mahsenlere hapsetmeyi sevdim…
Sen gittikten sonra ben…
Ebu Cehilin derin ilmini sevdim

Sen gittikten sonra ben…
Gülerken ağlamayı
Boğulurken hıçkırıklara aniden
Ağız dolusu kahkaha atmayı sevdim
Göz yaşlarımda var olmayı
Küllerimden doğmayı
Yandıkça daha çok yanmayı
Yangınımdan zevk almayı sevdim
Şeytanı dost edinmeyi
Sokak ortasında hayâsızca ulu orta işemeyi
Tırnaklarımı yemeyi
Parmağımı emmeyi
Gömleğimin kirli yakasını dişleyip emmeyi sevdim
Geceleri yaktığım sebze kazalarını kömürleriyle
Avlu duvarlarına ismini, yazmayı
Adıyın karşısına geçip seranat yapmayı sevdim
Yarım inşaatlarım en üst katına çıkmayı
İnşaat bekçisiyle köşe kapmaca oynamayı
Alış veriş merkezlerindeki güvenlik görevlilerini
-çıldırtmayı sevdim
Kırmızı ışıkta karşıdan karşıya sallanarak geçmeyi
Yüksek viyadüklerin demir korkuluklarından
Aşağı sarkmayı
Ölüme meydan okumayı
Azrail’le dalga geçmeyi sevdim
Gidişini sevdim ben
Yokluğunu sevdim
Sensizliği sevdim
Hayalinle konuşmayı
- baktığım her yerde seni görmeyi
Nefesini nefesimde hissetmeyi sevdim
Benden uzaktayken yanında olmaynı
Gözlerine bakmayı
Vuslatsız mutlu olmayı sevdim
Sen gittikten sonra ben…
Yılın her gününde bayram etmeyi sevdim…
Erhan DOĞANAY
22/07/2015