Bilgisayar başında, tüm dünyayı fethettik
Washington’ dan Londra’ya, cuma kılmaya gittik
Sanal hayaller kurup, gerçekleri tükettik
Ebabiller beklerken, daldaki kuştan olduk

Herkes korkak biz cesur, Türkün var mı ki dengi
Bomba, mermi tükense, hemen takarız süngü
Klavyenin başında, kazanırız her cengi
Roket , füze ararken, sapandan, taştan olduk

Çalışıp üretmeden, sanal para kazandık
Biz herkesten çok zeki, çok akıllıyız sandık
Yine bizi soydular, bu defa pis aldandık
Gökten sofra beklerken, kazanda aştan olduk

Aramayız bir dostu, hâlini sormak için
Taş toplarız sinsice, başını yarmak için
Etlerini koparıp, kemiği kırmak için
Çelik çene ararken, ağızda dişten olduk

Dünyalar bizim sanıp, kaçınmadık israftan
Fantaziler uğruna, kurtulmadık masraftan
Abdestsiz namaz kılıp, mahrum kaldık tüm aftan
Suni yağmur ararken, kar yağan kıştan olduk

Helal, haram demeden, ne bulduysak hep yuttuk
Şeytanı dost edindik, nefsin yolunu tuttuk
Bu dünyaya bağlandık, ahireti unuttuk
Hayallere sarıldık, uykudan düşten olduk

Tuna kıyılarından, Çin Seddinden dem vurduk
Üç kıtada kaç asır, dört nala at koşturduk
Ecdatla övünerek, hayaller kurup durduk
Fatih, Yavuz beklerken, bir garip baştan olduk

Erhan DOĞANAY