Hayırsız
Nefsinin hevasına, bir bozuk yol tutarak
Huzur ve mutluluğu, ellerinle iterek Acımadan terkedip, sen haince giderek İçinden çıkılamaz, iş eyledin hayırsız... Nasıl bir kalbin vardı, viran ettin yuvamı Bu ihanet ben sana, çok güvendim diyemi Sevgi ile doluydu, sen şu garip sinemi Kara taşlarla dolu, döş eyledin hayırsız... Geleceğe ümitle, hayel kurardık güya Düşürdün hayalimi, boz bulanık bir suya Ne ümit, ne de hayel, şimdi gördüğüm rüya Kabusların dolduğu, düş eyledin hayırsız... Gecelerim şafaksız, doğmak bilmiyor seher Hüzünler yüreğimde, kaynıyor buhar buhar Cemrelerim düşmüyor, ne yaz koydun ne bahar Dört mevsimi sen bana, kış eyledin hayırsız... Ne büyük heveslerim, bilirsin vardı sende Nasıl perişan oldum, çekip gittiğin anda Ne onur, ne de gurur, hiç bırakmadın bende Yüzümü öne eğik, baş eyledin hayırsız... Şu alnıma utançtan, kara bir levha takıp Yüreğimin içine, dumansız ateş yakıp Hayatımı mahvedip, çaresizce bırakıp Gözümü dolu dolu, yaş eyledin hayırsız... Sayende dileklerim, kabul bile olmadı Sen öyle bir vurdun ki, gönül huzur bulmadı Hayatın benim için, bir anlamı kalmadı Şu koskoca dünyayı, boş eyledin hayırsız... Erhan DOĞANAY |
Huzur ve mutluluğu, ellerinle iterek
Acımadan terkedip, sen haince giderek
İçinden çıkılamaz, iş eyledin hayırsız
tebrik ederim güzel dizelerinizi
selam ve saygılar üstadım.