Acar Oğlan
Acar oğlan bir coştu, naraları savurdu
Gaf üstüne gaf yaptı, nice çamlar devirdi Bir günde hiç durmadan, her yöne yüz çevirdi Öyle bir kıvırdı ki, kıvırmaya doymadı Yalakalar içinden, üç beş şakşakçı tuttu Şakşakçılar yüzünden, sırıtıp gülüş yuttu Akşam verdiği sözü, sabah oldu unuttu Dansözlerle yarıştı, kıvrak figür koymadı Padişahım çok yaşa, yalakalar övdüler Gittiği tüm köylerden, taşlayarak kovdular Üstelik arkasından, ana avrat sövdüler Kulağını tıkadı, hiç birini duymadı Her döğüşte yenildi, meydana geri çıktı Yüzüne tükürdüler, şükredip göğe baktı Ne ocaklar söndürdü, nice canları yaktı Şeytan bile korktu da, bunu mürit saymadı Gece gündüz dolaştı, viran olmuş bağlarda Eline silah aldı, yol çevirdi dağlarda Dünya hızla değişti, kaldı eski çağlarda Ayağını diredi, inadından caymadı Gözü hep fukaranın, ekmeğinde aşında Dolandı hep milletin, namusunun peşinde Her sokağın ortasında, her köşenin başında Kazık gibi durdu da, biraz öte kaymadı. Erhan DOĞANAY |
Eserinizden ötürü sizi gönülden kutlarım. Daha nice eserlerinizi okuma dilekleriyle.
Saygılarımla.