Yaranın Rûhuna TuzNe sabahlar kazıdım kanlı avuçlarımdan kıpkızıl nefeslerle uyandım çok geceler ığıl ığıl akarak alnımdaki ateşten küle döndüm yeniden yanmak için Şimdi... eski bir masalı sürüyorum ağrıyan yerlerime tel tel dökülüyorum yırtık sayfalarımdan nabzımın telâşında gün sayarken ellerim yağmura karışıyor gözümün nûru; sen... Şimdi... gidişinden topladığım donuk renklerle gökkuşağı yerlestirip soğuk duvarlarıma tenimi bileyliyorum; acının büyüten dergâhında... Gelmezsin bilirim; dönmezsin... ân gibi yok olur güzel gözlerin.. mıh gibi çakıp adını dudaklarıma sonsuza dek mühürledin dilimi... Simdi.. sıyrılıp cisminin sıcaklığından bir tan yeri kızıllığınca ölme vaktidir... Özlem TARHAN ........ |
Kalemine saygılarımla...