10
Yorum
20
Beğeni
0,0
Puan
1841
Okunma
- 1 -
ne zaman vardım
kapattım gözlerimi
geriye döndürdüm zamanın dümenini
ayakkabısını ters giyerken yakaladım çocukluğumu
adını sorunca söylerken utangaç
bir çiçek kız
gelincik seven, papatya ören
ince elleriyle sürekli
gözyaşlarını silen
ağustos böceği
ne zaman gördüm seni
birbirine komşu evlerde
üzüm pekmezi kaynatılan sokakta
koşarken aynı yönlere
hayat yarışında arkada kalmayı sevmeyen
bırakmamaya çalışarak elindeki gevşek ipi
iteklemeden öne geçeni
- 2 -
çocukların geleceğiydi herkesin önceliği
çaput bebekler diken annelerde
işçi babalardaki heves
geriye kaçmasın
önlerinde dümdüz uzanan bayraklı yol
onlara küçük denirdi oysa kocamandı düşünceler
bayrama seğirtirdi tüm kasaba
bayrama gönderdikleri
siyah önlüklü çocukların ardından
varlığın uzantısıydı yeni nesil
cumhuriyet çocuklarının ardından
sorgulayacaklardı ilerde
nerede bağımsızlık
nereye kaçırıldı Çankaya yolu, Atatürk
’varlığım Türk varlığına armağan olsun’
nereden çıktı bu sünepe adamlar
dik yürüyüşleri kovan o düpedüz yolda
sendeleyen, düşkünler sürüsü
varım, varız demek için girdim bu şiire
ileride, geride görsün insan kendini
sabaha hazırlamalı güneşi
uyuklayan halkı uyandıracak direnç
daha doğmadı mı yoksa
annesinin karnından
nerede eski çocuklar
hepsi mi öldü kazara
heey! hileli oyundan kurtulanlar
ne zaman varlığınız kanıtlanacak
düzmece delillerle değil ama
millet sesinde doğru,gür!..
Türküm, doğruyum, çalışkanım, yasam...
neredesin çocukluğum
dağ başını duman almış
yürüyelim arkadaşlar!..
daha var biliyorum
papatya toplayan çocuklar
sokaklardan çekilse de anneler..
28. 06. 2015 / Nazik Gülünay