EŞEKyere düşük kulaklar gözde yaş kurumuş tezek gözler kara bakıştan dayamış da başını duvara ses bekliyor umutlu bırak artık diyecek sırtındaki yükünü daha ne kadar gidilecek bu yol gittikçe ağırlaşıyor yük nerdeyse açılsa bir mezar gönüllü girecek boylu boyunca uzatacak bacaklarını dinlenecek bu can insan hayvan farketmez kimin canı yanmaz bir iğne batırsan yaksan ateşle buz gibi suya soksan sopa vursan ah koca baş dayandığın bu duvar inan daha duyarlı her şeyi sahiplenen insandan bakışların ölmüş çoktan kurduğun hayaller erişemediğin uzak yıldız yolun hayli uzun, bacakların güçsüz belli köşeye varmadan yere inecek dizlerin etlerin dökülecek ötede ezileceksin taş yükün altında yine tekme yiyeceksin neden kalkmadın diye öldüğüne değil yükünü yarı yolda bıraktığına üzülecekler son kez tekmeleyip gidecekler gelip götürecek belediye çöpçüleri kavuşacaksın özlediğin mezara.. ah eşek bir kez anırsaydın ne olur şu insan eşeklere hangimiz eşek diye!.. 15. 06. 2015 / Nazik Gülünay |
Böylesine onursuz, böylesine duyarsız eşekler olsun diye yaratmadı insanı ALLAH. Birde "mangaldan kül bırakmazlar" her an ve saatler de inanca sadakat ağızlarında. Eşşekte olsa , bu kadar destursuz çalıp çırpmaz, "Hadi sizde çalın, ben izin veriyorum " diye tüm hırsızlara göz kırpmaz.
Taktir ve tebriklerimle kutluyorum Nazik Gülünay şaiirim sizi. Kemal Polat