Yazdan kalma- uçurum kokardı ağzı gerçeğin değdikçe tenime yakardı pek çoğu yaralarını sakladılar, uçsuz ama keskin rüzgardı vurdu duvarımı yaladı geçti kırmızı ve som bir bitiştir aslında önümde uzanan yol parlak, dönenen, soyunduğum yalnızlık efil bir kumaştı dudağında şenlenen o kuş sesi; kafesimdir camdan, pür,pırıl yine de ne iyi ve niye ölümlü şeydir sana bakmak zamanları öyleyse kanatla beni, kessin rüzgarlar başımı düşsün önüne zaten yolumu bir uçtan bir uca yürüyüp gelmişim gör dağların ardını, göm göğsünün mahşerine koca bir yalnızlık boşalacak birazdan tanışıklığımız bundan, belki aynı kaynaktan çoğalıp durduksa bil ki yorgunluğum boyunca ellerin kalmış ceplerimde güneş gibi değer pencerene, geçer yılların yaşamadan eskir, o tuz tadını gidermek için ağzını dayarsın denize kana kana kanarsın geçmez bakarsın bir gün bütün yazlar, bir yağmurla biter - |