bir şairin günlüğüŞiirin hikayesini görmek için tıklayın "
yağmurdan kaçmaya benziyor şiir yazmak, o denli telaşlı, öyle heyecanlı, öylesine ıslak.. " yaralarım.. varım yoğum, var olanım. gecenin tütsülü gözleri süslüyor duvarlarımı ben yine fecre uzatıyorum bakışlarımı. mavi düşler kuruyorum, ömrümün sonbahar mevsimlerine dair. eskimiş olsa da ellerim, hala bir sigarayı tutabiliyorum parmaklarımın arasında. masanın üzerinde güneşlenen bir turist gibi yatıyor şiirlerimin baskı kağıtları. kimisinin eksik heceleri, titreyen ellerim sağolsun. dedim ya turist gibi. yazdığıma bile yabancı kalıyorum bu sıralar. sanki anadilimle yazmamış,okumamışım. yabancı bir dilde susmaya benziyor halim. ülkemin insanları.. iyilik sanatçıları her biri. kimisinden üç beş kap kacak, kimisinden ekmek, sigara. orada işte, yalnızlıktan bıkmış bir komodinin üzerinde sere serpe. şairlik fakirlik derim hep. beş para etmiyor insanların yüreğini dağlayan şiirler. ama bunu kime anlatmalı. sözcükler böylesi değersiz olmamalı değil mi ? en iyisi susmalı. her sabah bir güvercin konar omzuna penceremin. dertleşiriz biraz, o susar. bakışlarından bilirim, göğün yeterince mavi olmamasından yakınır. gökyüzüne selam söylerim, iletir vesselam. gün boyu sızlatırım kemiklerimi, küfrederim kendime şairce. demli bir çay, bir parça peynir, ekmek. sigara öncesi ziyafet işte. hükümet gibi güçlü kılar beni sigaram. sonra boğuk duvarlarıma yaslayıp tedavülden kalkmış sırtımı, imkansız düşler kurarım. öyle ki illa değmiştir gözlerim bir kadına o an. severim ölesiye. kelimelerle.. sonra yine gece birikir göz kapaklarıma. zaman sırsıl bir yılan gibi kıvranıp durur koynumda. yine terlemiştir bir izmarit avuçlarımda. kemik sesi sayarım gece boyu, kütür kütür kırarım sessizliği belinden. susarım sonra. ben hep susarım aslında. dilimde tat bırakır sükunetim. hayat oyununu oynar, ben hep izlerim. - Abdullah Cemek |