Is-sızımişte yine bir ayrılık şarkısı daha çalıyor, eskimeye yüz tutmuş radyoların titreyen seslerinde. her sözcük hicrana gebe, nağmeleri bir bir vuruyor deli gönlüme. sen gittiğinden beri,hiç bitmiyor geceler. geçmiyor mevsimin hüzünbaz ve karanlık günleri. dakikalar,saatler gibi. günler sanki bir ömür.. senden sonra. saatbaşı vapuruna binip gidişin hala aklımda, verdiğin sözler,tuttuğun ellerim, sesinden dinlediğim şarkılar avuçlarımda birer yara. cıvıl cıvıl tüm şehir, neşeden sarhoş olup sallanıyor yapraklar ağaçlarda, kaldırımlar,çocuklar gibi koşuşturuyor etrafa. bir sen yoksun, kalbimi de sırtlanıp gidişinden sonra. mektuplar yazdım ardından, kartpostallar yolladım isim günlerinde. dualar serptim gittiğin yollara, güvercinler seçtim bir tutam alıp gelsinler diye kokundan. nafile ne yapsam, içim dipsiz bir kuyu senden sonra, kendime çelme takıyorum, duvarlarla konuşup, yalnızlığımla buluşuyorum. bir türküyü daha yitirdim işte, dudağımda yarım kaldı her şey. sustum, susmak yarı ölmektir derdi şair, senden kalan yarımı da ben sükutla astım. şimdi adını varsın koysunlar, ya bir sevda kaydı bu uçurumdan, ya da bir ayrılık doğdu ansızın. hangi şehirde,hangi cümlede,hangi mevsimdesin? ne farkeder ki, hala koynumda sabahlıyor tüm sızın. hala bende büyüyor senin yalnızlığın.. |