Değişimküçüktüm, mutluluk, soba üzerinde yarılan kestanelerden, onlar yarıldıkça yüzüme bir okyanus köpüğü gibi oturan gülüşlerimden ibaretti. küçüktüm. korku, vakitsiz vakitlerden birinde annemi kaybetme ihtimaline denkti sadece. ve biraz okkalı bir tokadı hakkettiğim anlarda,babamın gölgesiydi üzerime düşen. küçüktüm. ve acı, bilye kavgası yaparken,yahut bisiklet peşinde koştururken heyecanımı, dizlerimde,yüzümde,vücudumun bir yerlerinde bir yılan gibi kıvrılıp yatan ince yaralarımdı. büyüdüm. mutluluk, olmasını istediğimi, olması muhtemel olanı.. ve belki hiç olmayacak olanı aramaktan ibaret bir kavrama dönüştü. büyüdüm. korku, her an, her vakitte,her yerde ensemde nefesini hissettiğim.. ayak izlerimin üzerine basarak yeryüzünde beni takip eden azılı bir düşmana benzedi. büyüdüm. ve acı, kimliğimden,soyumdan,benden bir hakikat gibi, ayrıştırılamayacak bir uzuv, kayıtsız,şartsız bir bağlanışla sahiplendiğim bir mana, her şart ve durumda vazgeçme ihtimalimin namümkün olduğu bir imtihan fasikülü olup yerini aldı cesedimin cebinde. büyüdüm. ve değişti dünya. - Abdullah Cemek |