Ölümlü Şiir
I.
Üstinsan olabilecek kadar sevdam var Hepsi içime doğmuş savaş çocukları İçlerinden bazılar Yaşamaya ya da ölmeye And içmiş manga dolusu hüzün askerleri Son güneş doğmadı mı Son güneş artık buraya doğmayacak. Satır sonuna hiç sığmayan hayallerim Kimi öldürmeli Sonsuz günün ekinoksu olağan yalnızlıkla Uysal oluşu, gözlerindendir. Dediler Gene de ölüm doğuyor içime Nietzsche sayı saymayı bilmiyor Çünkü gün ışığında bozgunlu yollar Oysa böylece uzanmıştı begonyalar Bir, beş ve dokuz ömürlü ölümle. II. İkinci yolun sonu bahardır İlk yol hep ölüm molalı Saati duyuyorum Hissedemiyorum yaşayış tarzında dua edişleri Sayın Tanrım diyelim, Gökyüzü mavidir ve güneş kırmızı Oysa bana göre ölüm yoktur Çünkü kimse yaşayacak kadar sevemez Kimseyi Ölüler! Bu sesi tanıyorum Bir, beş ve dokuz ömürlü ölümle Kahvaltıların verdiği buruk sevinç Ve bir yaşamı sonlandırmak gibi Gözlerin. III. Bitireceğim bir günü daha Ayaklarımı, ilaveten ellerimi Sürdürdüğüm o yalnızlık harbini Karanlık ile başladım Hiçlik ile bitiriyorum Geçmişin bütün korkutucu hali Bütün yorgunluğuyla uzanıyor işte bak Kitap arasında görüşmek büyüktür sevişmelere Aslında içimde yaşayan savaş çocukları Hepsi bir gece de öldü Ve ekinoks. Çok sayıda sevdayla üstinsan olabilirim Henüz ölmek için çok erken Ve bir şiir en çok hüzne meyilliyse Ülkem iyidir, unutmayınız Bunun ve gibisinden Yazdığım ölümsel ve soyutlanmış denklemler Oysa seni sevmem için gözlerin vardı Bir, beş ve dokuz ömürlü ölümle Gözlerin. Gözlerin! |
sonunda siirden bana bi sey kalmıyor sanki,! cok sey kalacakmış gibi dururken, niye böyle oluyor çözemedim
ama buraya bayıldım
"Çünkü kimse yaşayacak kadar sevemez
Kimseyi" felsefi, düşündürücü
saygılar