1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
5408
Okunma
Vitrinlerden sarkan gölgelerle aynı değil, aynalarda ruhunu arayan yüz
Kapı eşiğinde kaldığından beri umutlar
Bir peçete beklentisi gözlerin
Yollarda kalmasından fazla bir beklenti
Ve beklentisiz
Ne çok ağladım yalandan, “git” diye
Hiç uğurlamadım içimden
Ama ellerim hep güldü
Ne çok bekledim, beklediğimi bile inkâr ederek
Kararmasın daha fazla diye gece
Kararırsa umutlar da kararır diye
Bu karaltıda yok olur diye
Gözlerimi kararttım
Işığın oluşumu için arkasında çalışan şeyler
Hep öne aldım hayalleri
Karanlıkların da önüne
Oysa ufuk genişliğince karanlığımız var bizim
Ve ulaşamadıklarımızı ufuk çizgisinin arkasına gömdüklerimiz
Canlandıramadıklarımız ama beklediklerimiz
Öyle güzel ölü taklidi yapıyoruz ki
Yarım yamalak şiirler gibiyim
Sağı solu belli olmayan
Birleştiremediklerim kadar paramparçayım
Aynada her sabah ruhunu bulmuş gibi gülümsüyorum
Belki bulurum
Belki faydası olur diye
Yalandan gülümsediklerim yalandan seviyor beni
Yalandan susuyorum, gerçekten söylemek istediklerimi
Yüzü gülenlerin, arka fonda çalışan alaycı yüzü görüyorum
Ne zaman ağlasam gözlerime, sevgilidir ellerim
Mendilden daha sevgili
Peçeteden daha sıcak, daha yumuşak
Düşlerimi en hızlı trenlere bindirip, en uzak şehirlere gönderiyorum
Bir gün onların peşinden gitme umudumla
Uğurluyorum güzelce her defasında
Yakınımı kaybetmiş, uzak bir yüz ile
Bir nefesle; son soluklu, bir çift elle; en güzel “güle güle” diyen
Ama gülemeyen
Aynı değil vitrinlere asılanlarla, giymek istediklerim
Aynı değil ruhunu astıklarımla, yüzümü astıklarım
Yüzümün asılması, ruhumun asılmasıyla bir değil
Kendimden çok cansız mankenleri yok etmek istediğim doğrudur
Elbiseler ne çok
Ruhsuzlar ne çok
Elbisesi olmayanlar ne çok
Diğer elini sevgili elinin yerine koyanlar ne çok
Kendine sarılanlar ne kadar fazla
Parmaklar ne çok
Acılar ne çok
Trenler ne çok
Gidenler ne çok
Hayatımın özetini çıkarsam nasıl da ciddiyetsiz bir tablo çıkar ortaya
Zaman içinde zamansızlık nasıl bir fakirlik
Başkalarından saklanabildiğim kadar kendimden saklanabilsem
Yer bulamıyorum
Başka bedene sığmaya çalışan deli ruh
Peşimi bırakmıyor
Elimi bırakmıyor
Yalnızım ben oysa iç huzurum kadar
Giden trenlerin camından yansımasa yüzüm
Gözlerimdeki o buğu kimseyi ısıtmasa artık
On Beş Eylül İki Bin On Dört 11 40
Nevin Akbulut
5.0
100% (7)