Ertelenmez düşlerleşiir su yolunda akmayınca uyar beni koşayım suların çıktığı yere doğru alnım esenlensin yüzüm nemlensin her adımda buğulansın gözlerim çiçeklerin açması oyun olmasın oyun olmasın solarken gerçeklerin açtığı tarla herkes elini alsın eline gülsün kendi gözleriyle sözler ödünç olmasın incir, mincir örneğin kendi tefsir etsin geceyi geceyi bölmesin zifiri düşünceler herkes önündeki çanağından ziftlensin sırra kadem basmasın gündüz aşkı sevgiyle mühürleyecekken gıcırtıyla örtülmesin arkamızdan yalan dünya adını verdiğimiz kapı kapıyı her açtığımızda hayatın çeşmesinden içenleri görelim ellerinde sevda badeleri içmeye doyamazlar bir içimde göz göze, omuz omuza değende nadasa bırakılmaz yaşamak ertelenmez düşler düşlerle çizilir yıldızın gidiş yönü kaymaz istesek bir santim bile ne ileri, ne geri Tanrı elimize vermiştir bilse de çok önceden varacağımız yeri yerde sürünmesin yüzümüz kirinde dilencinin ve pis paranın us çıkarsın bulutlara yağdırsın bizi mavilerden süze süze 04. 03. 2015 / Nazik Gülünay |