Venedikli Bir Tacirin Akdenizi Gibi Kalbin
Tütün kokan bir gecenin maskeli balosundayım,
Sen takınırken boşvermişlik süsünü, ben boyuyorum yüzümü siyah bir kafese. Bu kadar şaş/ırt/ma, Yağmur beklemez her zaman bulutun gelmesini, … Yağar ve yağar … Akar boyalı hikâyeler. Çöker sinsi bir sis omuzlarıma, O an bağır yüzümün yan sokağında… Ah güldürme, alışkın değilim ! Sadece dinle; Seninle susacak çok önemli bir meselemiz var. Elin yüzüme günah resmen, Perdeler iner ruhumun üstüne. Bir seyyah masalı bu, Sokak lambalarının senfonisini izle, İşte iniyor dizlerime kadar kan kokulu bir duvak, Açma ki ölüm kokmasın avuçların. Bir dudak sızısı bu, Kepenkler iner ellerime, Sana tutunmak yasak bir yasa. Ürkek bir cadde gibi baktın yine gözlerime. Sanki sokak arasında ölüm yazan bir martı konmuş sinene. Aç perişan kapılarını, Gözlerin sızlıyor, bir adım sonrası bedenine sürgün yaşayacaksın. Yanında kimliği linç edilmiş bir yalan, Tutun tutunabildiğin kadar. Ne kadar uzak, o kadar iyi, Gözden uzak olan, gönle daha yakın kalır. Yanmış kalır… Bu sefer şeytanın kalbini kıracağım, Git dedim gitmedi, Şans Senden yana, benden öte hiç üzülmedi. Mim dedim, mum anladı gözlerin. Kaç adak adadın ruhu mahşerimde ? Kanına girdin kalbimin, Kaç aşk aktı sana benzeyen ? Bak semâda bulutlar, mavi dağıttı siyahın yüzüne. Ama mavi ve siyah birleşince renk çıkmaz su üstüne. Ucunda aşk yok korkma, tutun uçurtmanın kuyruğuna, Sürüklesin acının şehrine… Ziyan şaçlarından tutup çekiyor, Düşmekten korkuyor uçurumun gölgesinden. Körebe oynuyor çocuklar kalp odalarımda. Venedikli bir tâcirin, Akdenizi gibi kalbin, Beni bulmaya çalışıyor, hüzzam kılıklı şovalyeler. Kurul şöyle hüzne; “Kürk Mantolu Madonna”yı okusun gözlerin. Sen sus, ben dinleyeyim. En leyl zamanda ayaklarıma bir avuç ölüm serp, Yanlışlıkla yaptım de, O an affettirmek için kendini, ağzınla aşk tut mesela. Ah yine saçmalıyorum tepeden tırnağa. Vur kanasın, çal sızlasın, Hırsız gibi… Dün gece yetmedi, az geldi son çaldıklarından sonra. Yeterince fakir değilim, hala içimde Senden bir köşk var. İçi boş, sûreti silinik… Gül SEZGİ |