Şeytan Bile Secde Etti Teninde.../ Aşkın bölünmesin, rahat sev /... Siyah bir perde çektim, küfür kokan geçmişine. Ucu kırık tebessümleri, yapıştırma çürük çehrene. Şimdi “ unutursun ” sözcüğü kahkaha atıyor, ömrümün sol köşesinde. Bak da görme… Mâbedi yıkık buraların, Gerçeği linç edilmiş bir ahdin, sızısı var ağzında. O yüzden şehadet bir kez olsun içmedi dudaklarından. Göğsüm yarılana kadar sevdim. Kanayan tarafınla da sev diyorsun. Yetmedi mi ? Yaramın üzerinde iftar açıyor sahur ışıkları bugün, Binlerce top atılıyor yüreğimin zerrelerinde. Kulağı sağır bir günah, yine senin ellerinde. Gel gör ki ellerin, günahtan daha günah… Güvercin yama yapmış , yüreğimin kırık kanadına. Oysa ben uçmasın isterim, bir daha senin yanına. Bir sigara yaktın içimin orta yerinde. Yangınıma izmaritler basıyor, kâbus sokaklı yedi kat eller. Sırtıma “ iz kala ” gözlerin… En büyük bedduam, bir gün beni sev isterim. Biliyorum, sen bana hiç gelmedin. Vuruyor pencereme yağmur kırığı düşler. Sanki cama yapışan hep aynı yüzler. Siyah rengi bol kullanılmış bir resim gibiler. Hiç gelmeyecekleri, bekler de beklerler. Parmaklarında çarmıha gerildi ellerim. Sen Yusuf’un yırtık gömleği, Hamza’nın sökük ciğeri, Eyyüb’ün sabrıydın bir zamanlar. Şimdi… Senin için çalınıyor; “Spartacus’ün kılıcında , Frederick’in ölüm bestesi." Kör bir piyanistin aradığı, en kayıp notasın sen. Söylesene, Hangi âyinden kalmasın sen ! Şeytan bile secde etti teninde. Gül SEZGİ |
Hamza’nın sökük ciğeri,
Eyyüb’ün sabrıydın bir zamanlar.
Şimdi…
Senin için çalınıyor; “Spartacus’ün kılıcında , Frederick’in ölüm bestesi."
Kör bir piyanistin aradığı, en kayıp notasın sen.
Söylesene,
Hangi âyinden kalmasın sen !
Şeytan bile secde etti teninde.
tebrıklerim..kalben