Alice Hainlikler Diyarında
Bir kan daha içtin zühre tenden,
Ah sızan duvarları tutmaz, hiçbir kör kütük çerçeveli anı. Bak Alice hainlikler diyarında. Dön sırtını ve bekle vurulacağın vakti. Buram buram kan kokuyor, bir damla daha diye diye. Erken seven, erken yol alır. Koy cebine aydınlıkları, İşte orada düşüyor, bir sapandan fırlatılmış gibi yıldızlar. Alkış tut, bu müzikali herkes duyamaz. Biraz daha gürültü yap, Yap ki çığlık çığlığa bir bayram yaşansın. Sonrası dans edecek boğazında düğümler. Açtıkça düğümü, her göz yağmurunda, Bir kördüğüm daha niyetine iç gitsin. Savur savurabildiğin kadar, eteğinden tüm aşkları. Alnından öptü mü ölüm, Ölüm değil ki o, yaşamın ta kendisiydi. Az buz değil öyle, Kulağından tutup, dışarı atılacak kadar çocuk değildi acılar. Sakla yaranı, gelir zamanı açar kanatırsın. Bir de inceldiği yerden koptu mu hüzün, değme derdine. O soğuk eyvahı yerken ensenden, Anladın ki ummadık aşk, baş yararmış, Mevlana bağırır ise “Ne olur Sen de aşka gel” diye, Gamdan yüz çevir, dergahından kovulmuşçasına. Gök yırtılırcasına verir mi el, Bel bağladığın taşla birlikte, Yuvarlandığın o kuyudan, Yusuf ses verir mi, sesine ! Bir libas var üstümde, içimden perişan. Bir uyku var gözlerimde, sorsan Ashab-ı Kehf’ten kalma. Gül SEZGİ |
Bir uyku var gözlerimde, sorsan Ashab-ı Kehf’ten kalma.
tesirli finaldi tebrik ederim yazan yüregi