Beyaz saçlı geceler, uykusunda yine.
Çocuk bakışlı mâziye, yalanlar okudum.
Uyudukça büyüdü aşk.
Uyudukça büyüdü hasret.

Gör Leyl !
Göz kapaklarına katran bulaşmış, hicranımın.
Eli mahkûm sevmelerimin, kör cahilisin sen.

Duy Leyl !
Canı acıyor pencerelerin.
Yağmur tokat gibi iniyor, yüzsüz gülüşlere.

Etme Leyl !
Hırçın göğe yazmayalım, Kibritçi Kız’ın hikâyesini.
Zavallı bakışlara, yama yapmayalım mutluluğu.
Hayallere ölünce kavuşmayalım.

Gitme Leyl !
Bahar kokulu sineme, güz tohumları ekme.
Gel ! Bin kahırla da olsa, kimseye laf etmem.
Acıdan gülerim ben.
Adından belli, gecesin sen.
Hüznüne gönül koymam.
Aşka bilenmiş bıçaklarına, döndüm yüreğimi.
Sırtımdan bile vursan,
Yüreğimden çıkar bıçaklarının izi.

Bakma Leyl !
Bakma böyle durduğuma.
İçimde çıkan iç savaştan, habersizsin sen.
Yıldırım düşmüş yüreğime,
Hangi buluttan hesap sorayım ben ?

Kapama Leyl !
Kapama gözlerini.
Güneşe perde çektim.
Göz değmez karanlığına, merak etme.

Susma Leyl !
Sadece fısılda..
Senin yüreğinde, ateş böcekleri ne renk ?
Söylesene..

Eyvah Leyl !
Nasıl bir ateşe düştüm ben.
Güller yaktı, yandırdı tenimi.
Ne olur, ne olur tut elimi..

Hadi Leyl !
İçeri buyur et sokaklarımı.
Sitem etmem ismine.
Gündüzler çok aydınlık, korkuyorum Leyl !
Korkuyorum..

Dokunma Leyl !
Renksiz gelinlerin duvağına, dokunma.
Ölümden önce görmek “uğursuzluktur.”

Şimdi bakabilirsin.
Öldüm ben, öldüm Leyl !


Gül SEZGİ