3
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1624
Okunma
sen bilge hüzün
bilirkişi ormanında açan suç çiçeği
biliyorsun
ne inkâr fayda etti
ne kıymetsiz saymak
bak duruyor yok edemediğin oranda hala
işe yaramadı
şemşiyesiz Elhamra olmak
ya da papatya tutmak pespaye sancılara
kabul et varlığın ona dayalı
şekersiz çaysın
kendini ona adayalı
neydi bir damlacık ruhunu doyuramayan
aç bırakan gecelerini gündüzlerini neydi
hassas ferahlık deme sakın
ya da hiddetli paranoya
anlam kargaşasında kabına sığmayan sen
piyanoya çıkmış kedi gibisin
kendini tırmalıyorsun boyuna
yalan mı
hadi sok elini cebine
neyin var para eden son zamanlarına dâir
tüküremediğin anılar bozduramadığın resimlerden başka
neden bu tükenmişlik sendromu
üzerine iki beden dar gelen
bu içine kapanış neden
bunca kahırdan sonra zor mu
gururu söndürüp uyku tutmayan hecelerle sabahlamak
aynalara sürdüğün düşük omuzlu yenilmişlik ilencini ona anlatmak
bu kadar zor mu
öldürür mü içindeki seni
günde kırk kez yaşamak bu değilken
şöyle yakasından tutup
seni seviyorum hâlâ be kadın/ adam
seviyorum seni desen
ne zamandır dokuz canınla ondasın
yeterince kurumadı mı dudakların
hep o günlere bağlı
ayna önü cemaatlerinde hep ön saftasın
herkese öyledir aslında
ayrılığın kiridir uzaklıklar
doyar mı göller ağlamasa dağ
uzar mı sanırsın dal
budanmasa
bâzen attan atmaktır sadece
şahlanmış hırsları alttan almak
dolu/dizgin tırnak batırmak değil mi sevdâ dediğin
batar acıtır diye düşünme
yoldaki taşları hesaba katma
bazen şartsız şüphesiz omuz açmak gerekir rüzgâra
ve acılara göğüs germek
çok takılmadan molalara
sonuna dek kalbe eyer vurmak değil mi sevmek!..
ToprağınSesi
( Hicran Aydın Akçakaya’ya sonsuz teşekkürlerimle)
.
5.0
100% (9)